Etiket arşivi: Suriye

YABANCI AÇIĞI : Türkiye’nin Cari Açığı ve Suriye


bn-aj705_1113tu_e_20131113120356.jpg?itok=aY28Gnem

ISTANBUL— Türkiye’nin uzun zamandır yeni ortaya çıkan ekonomisi için bir zayıflık noktası olan cari açığı yeni ve tartışmalı bir kaynaktan da baskı altına alınmış durumda. Bu kaynak Suriyeli mülteciler. Türkiye’nin Merkez Bankası’ndan gelen aylık veriler iki yıldan fazladır Türkiye’de barınan 600,000 Suriyeli mülteciyi “turistler” olarak sınıflandırıyor ve “harcamalarını” da turizm geliri olarak hesaplıyordu. Fakat yapılan son bir metodoloji değişikliğe göre ülkeye yayılan kamplarda çoğunluğu yaşayan ve hayatta kalabilmesi hükümetin beslemesine bağlı olan Suriyeli mültecilerin daha fazla Antalya’daki bir Alman turist gibi sınıflandırılmayacak.

Şaşırtıcı olmayacak şekilde bu değişikliğin etkisi mevcut cari açık rakamlarında açık bir şekilde izlenebilecek. Çarşamba günü yayınlanan veriler Türkiye’nin cari açığının Eylül ayında bir yıl öncesindeki 2.66 milyar dolardan 3.28 milyar dolara tırmandığı ve dikkat çekici bir şekilde ekonomistlerin az da olsa finansal açığın 2.6 milyar dolara gerileyeceği şeklindeki beklentilerinin de üstünde çıktığını gösterdi. Ekonomistler benlenenden daha yüksek bir rakamın ortaya çıkmasının yıl içinde bugüne kadar olan net turizm gelirlerinin %7 oranında 1.3 milyar dolara denk gelecek şekilde düşmesi –“Suriye etkisi”- yüzünden olduğunu söylediler. Devamı…

Çeviren (Tüm Metin): Süreç Analiz

(WSJ, Turkey’s Under Pressure from the Syrian Effect, 13 Kasım 2013)

SURİYE DOSYASI : Almanya’dan Suriye’ye Giden İslamcılar Artıyor


Alman iç istihbarat servisinin başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya’dan Suriye’ye savaşmaya giden İslamcıların sayısının sürekli arttığını açıkladı.

Alman iç istihbarat servisinin başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya‘dan Suriye‘ye savaşmaya giden İslamcıların sayısının sürekli arttığını açıkladı. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya‘dan Suriye‘deki iç savaşa katılmaya gidenlerin sayısının bir önceki yıla göre arttığını belirtti. Reuters ajansının sorularını yanıtlayan Maaßen "Suriye’ye en az 220 kişinin gittiğini varsayıyoruz" dedi. Maaßen, ellerindeki bilgilere göre sayının bu kadarla sınırlı olduğunu ancak gerçek sayının çok daha büyük olabileceğini belirtti.

"Suriye, cihada katılmak isteyen genç insanlar oldukça çekici bir ülke" diyen Hans-Georg Maaßen Suriye‘ye ulaşmanın Afganistan, Pakistan ya da Somali‘ye gitmekten çok daha kolay olduğunu vurguladı. Söz konusu ülkelere gitmek için bir pasaport gerektiğini belirten Maaßen şüpheli durumlarda yetkili mercilerin buna el koyabildiğini belirtti. Buna karşılık Suriye‘ye gitmek için bir kimlik belgesi ve Türkiye‘ye bir uçak biletinin yeterli olduğunu ifade etti.

Suriye’nin Afganistan‘dan farkı

Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maaßen Suriye‘ye vardıktan sonra savaş çetelerine uyum sağlamanın zor olmadığını kaydetti. Bunun da Afganistan ve Pakistan ile Suriye arasındaki önemli bir fark olduğuna dikkat çekti. Maaßen genç cihatçıların bu ülkelerde El Kaide yanlısı teşkilatların kamplarında Arapça öğrenmek gibi yükümlülükleri bulunurken Suriye‘de kendi dillerini konuşan, kendi kültür çevrelerinden insanlarla birlikte savaşabildiğini belirtti.

İç istihbarat teşkilatı başkanı savaş bölgelerinden geri dönmeleri durumunda silah kullanımı ve patlayıcı yapımında eğitim almış olan kişilerin Almanya için bir tehlike unsuru oluşturabileceğini vurguladı. Güvenlik makamlarının bu kişileri çok yakından izlediğini sözlerine ekledi.

FOTO GALERİ : SURİYE’DE BUGÜN


YABANCI BASIN : Suriye Muhalefetinin Sponsorları


kuwait-articlelarge.jpg?itok=fRs1ECho

AL SUBAYHIYAH, Kuveyt – Suriye muhalefetini silahlandırmak için açık bir şekilde para toplayan düzinelerce Kuveytliden biri olan Ganim el Miteiri El Kaide’nin bir Suriye koluna gidecek fonların bir balyasını oluşturma yoluyla bu küçük petrol zengini Pers Körfezi devletinin Suriyeli muhalifler için bir tür Western Union şubesine dönüşmesine yardımcı oluyor. Kuveyt tabanlı bir çaba her muhalif savaşçı için 2,500 dolar toplayarak 12,000 savaşçıyı silahlandırdı. Suriye merkezli ve El Kaide’ye yakın bir Suudi şeyhi tarafından yürütülen bir başka kampanya ise “Paranla Bir Cihad Yap” ismini taşıyor. Bağış yapanlar 50 keskin nişancı mermisi için 170 dolar verme yoluyla “gümüş makamı”nı kazanırken sekiz havan topu için iki katını vererek “altın makamı” elde edebiliyorlar. Kuveyt Ordusu’nda eski bir asker olan Bay Miteiri 1991’de Irak’ı Kuveyt’ten çıkartan Amerikan rolünü hatırlatarak “Zamanında Irak’ta Amerikalılarla işbirliği yapmıştık” diyor: “Şimdi de Beşar’ı Suriye’den çıkartmak istiyoruz. Neden El Kaide ile işbirliği yapmayalım ki?” Devamı…

Çeviren (Tüm Metin): Süreç Analiz

(NYT, Private Donors’ Funds Add Wild Card to War in Syria, 12 Kasım 2013)

ARAŞTIRMA DOSYASI : Suriye’de PYD’nin Etki Sahası Genişliyor


Oytun Orhan

ORSAM Ortadoğu Uzmanı

Suriye Kürtlerinin milis gücü YPG son haftalarda ülkenin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde El Kaide bağlantılı Irak ve Suriye İslam Devleti (ISİD)’ne karşı önemli kazanımlar elde etmektedir. YPG, yakın zaman önce Arapların çoğunlukta yaşadığı sınır kasabası Til Koçer ve Irak’ın Musul Vilayeti’ne açılan Yarubiye sınır kapısını ele geçirmişti. YPG, ilerleyişini Arapların çoğunlukta yaşadığı ve kendileri açısından stratejik öneme sahip bölgelere doğru sürdürmeye çalışmaktadır. Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt yerleşimleri (Cezire) ile kuzey orta kısmında kalan Kürt bölgeleri (Kobani ve çevresi) arasında Tel Abyad’ın merkezde yer aldığı ve çoğunluğu Arap olan yerleşimler yer almaktadır. Tel Abyad’ın kontrolünün Kürtler açısından önemi birbirinden kopuk Cezire ve Kobani bölgeleri arasındaki coğrafi bağlantının sağlanmasıdır. PYD lideri Salih Müslüm ve YPG’nin Sözcüsü Redur Halil de, Kürtlerin Yarubiye sınır kapısından sonra hedeflerinin bu bölgeler olduğunu açıkça dile getirmektedir.

YPG Sözcüsü Redur Halil son operasyonlar neticesinde “Tel Temir’den Serekaniye (Ras al Ayn)’ye kadar olan 23 şehir ve köyü kurtardıklarını belirtmektedir.” ISİD’e bağlı güçler de güçlü oldukları Rakka ve Tel Ebyad’a doğru geri çekilmek durumunda kalmıştır. YPG Sözcüsü Halil bundan sonraki hedeflerini ise şu sözlerle ifade etmektedir: “Tel Abyad Kürt yerleşimidir ve Rojava Kürdistanı içinde yer alıyor. Radikal İslamcı grupların buradaki varlığını işgalci güçler olarak görüyoruz. Orada yaşayan tüm halklar o grupların varlığından rahatsız. Kuşkusuz oranın da kurtarılması YPG’nin planları dahilindedir. Şartlar oluştuğunda orası da kurtarılacaktır.” Kuzey Suriye’de üç parçalı Kürt yerleşimlerinin batı kanadında ise Halep Vilayeti’nin kuzeybatı kısmı yer almaktadır. Afrin bölgesi olarak ifade edilen batı kanat ile kuzey orta kesimde yer alan Kobani (Ayn al Arap) arasında ise Azaz ve Cerablus kasabaları ve çevrelerindeki yerleşimler yer almaktadır

Bu hat içinde nüfusun çoğunluğunu Araplar oluşturmakla birlikte Türkmenler ve Kürtler de yaşamaktadır. YPG Sözcüsü Halil bu bölgeye ilişkin planları hakkında ise şu ifadeleri kullanmaktadır: “Azaz ve Carablus’u da Rojava’nın parçası olarak görüyoruz. Çünkü oralar da Serikaniye, Kobani ve Afrin arasında yer alıyor. Gidiş gelişlerde zorluk yaşamaması için bunların hepsi YPG’nin planları arasındadır.” Dolayısıyla bu ifadelerden anlaşıldığı üzere YPG üç parçalı Kürt bölgeleri arasında kalan Arap ve Türkmenlerin de yaşadığı coğrafyada kontrolü sağlayarak Türkiye – Suriye sınır hattının neredeyse tamamını kapsayan alanda bütüncül bir Kürt bölgesi oluşturmak istemektedir. Ancak YPG’nin Kürtlerin çoğunluk oluşturmadığı ara bölgelerde başarı kazanması ve sonrasında tutunması yerel desteğe sahip olduğu Kürt bölgelere göre daha zordur. Bu noktada YPG’nin, ISİD’in otoritesinden rahatsız olan Arap aşiretler ile işbirliği gündeme gelebilir. Til Koçer ve Yarubiye’deki Arap aşiretlerinin ISİD’den rahatsız olduğu ve YPG’nin askeri başarısında aşiretlerin aldığı pozisyonun da önemli olduğu bilinmektedir. Aynı işbirliği diğer Arap ve Türkmen bölgeleri için de gündeme gelebilir. Rakka ve Halep’in kuzeyindeki bu bölgelerin YPG tarafından ele geçirilmesinin Kürtler açısından riski ise ISİD dışındaki Özgür Ordu’ya bağlı grupları Kürtler karşısında seferber etmesi ve birleştirmesi olasılığıdır.

PYD’nin milis gücü YPG, kazandığı askeri başarılar ile sadece ISİD değil aynı zamanda diğer Suriye Kürt partilerine karşı konumunu güçlendirmektedir. Sahada YPG dışında bir Kürt silahlı gücünden bahsetmek mümkün değildir. PYD’nin siyasi gücü diğer Kürt partilere karşı tartışmasız şekilde artmaktadır. PYD sahada kazandığı askeri başarıların getirilerini siyasi alanda diğer Kürt partiler ile paylaşmak istememektedir. Bu da taraflar arasındaki siyasi ayrışımları beraberinde getirmektedir. Böylece PYD ve Kürt Ulusal Konseyi’ne bağlı partilerin temsilcilerinin yer aldığı, Suriyeli Kürtlerin en yüksek temsil organı olarak kabul edilen Kürt Yüksek Konseyi işlevini yitirmektedir. PYD, Cenevre 2 Konferansı’na Kürtlerin müstakil bir grup olarak katılması gerektiğini savunurken, Barzani tarafından desteklenen Kürt Ulusal Konseyi bünyesindeki bazı partiler Suriye Ulusal Koalisyonu ile beraber katılma kararı almıştır. PYD/YPG’nin sahada kazandığı başarılar devam ettikçe söz konusu ayrışımlar derinleşecektir.

İRAN DOSYASI : SURİYE’DE 30 HİZBULLAH MİLİTANI DAHA ÖLDÜRÜLDÜ


İRAN ANALİZ / Suriyeli devrim kaynaklarının aktardığına göre aralarında çocuk ve kadınların da yer aldığı birçok kişi Hama kırsalına bağlı Resmul Ahmer köyünde Esed rejim güçlerince katledildi, birçok kişi ise bombardıman neticesinde yaralandı. Halep kırsalındaki Sefire bölgesi yakınında Tel Aran köyüne sızmaya çalışan 30 Hizbullah örgütü mensubu Şii militanın ise Suriye direniş gruplarınca öldürüldüğü belirtildi.

Rejim güçlerinin ağır bombardımanı altında direnişçilerin elindeki bölgeleri ele geçirmek için harekete geçen Lübnan ve Irak’tan gelen Şii militanların birçok yerde ağır kayıplar verdiği kaydedildi. Ebul Fadl el-Abbas Tugayları adlı Iraklı Şii terör örgütü mensuplarının Şam kırsalında ciddi darbe aldığını yazan yerel kaynaklar, özellikle Seyyide Zeyneb bölgesinde onlarca yabancı ülkelerden gelen Şii teröristin öldürüldüğünü aktardı.

Öte yandan 80. askeri tugayı ele geçirmek için farklı silahlı direniş gruplarının ortaklaşa gerçekleştirdiği operasyonun ise tüm şiddetiyle sürdüğü ifade edildi.

İRAN DOSYASI : ÜST DÜZEY İRANLI KOMUTAN SURİYEDE ÖLDÜRÜLDÜ


İRAN ANALİZ / Suriye halkına yönelik katliamlarda Esed rejimine destek için ülkede bulunan İranlı Şii komutan geçtiğimiz haftalarda Suriyeli devrimcilerin operasyonunda öldürüldü. Cemalizade isimli İranlı komutanın cenaze törenine, İslam ülkelerindeki Şii ajanları, terörist eylemleri kontol eden devrim muhafızlarına bağlı Kudüs Güçleri komutanı Kasım Süleymani ile üst düzey yetkililerin katıldığı ortaya çıktı.

Devrim muhafızları milislerinin Suriye devrimimi bastırmak için gönderdiği milislerin başında gelen fanatik Şii komutan Muhammed Cemalizade, benzeri binlerce yabancı Şii militan gibi Halep kırsalında direnişçilerin operasyonunda öldürüldü. İranın Kerman bölgesinde gömülen terörist için ‘Hacı şehit Muhammed Cemali’ ismi ve fotoğrafların yer aldığı afişler asıldı. Teröristin cenazesine iranın en üst düzey askeri-istihbarat komutanı Süleymaninin katılması, Esed rejimine verilen destek ve oraya gönderilen on binlerce radikal Caferi devrim muhafızı, Besic ve militan ile komuta kademesi arasındaki organik bağı gösteriyor.

Seyyide Zeyneb türbesini koruma iddiasıyla Suriyeye gelip, sivil halkı öldüren, terör estiren, farklı uyruklardan Şii teröristleri tanımlayan ifadeler, Cemalizade için de kullanıldı. İran medyası onun sözde mukaddes yerleri korumak için gönüllü olarak gittiğini iddia etti. Ancak devrimciler İran-Şii-Esed medyasının sürekli yalan attığını, profesyonellikten uzak bir medya yayıncılığı yaptıklarını yayınladıkları fotoğraf ile ortaya koydu. Buna göre öldürülen İranlı Şii komutan Esed ile görüşen, Şii terörist gruplar ve şebbihalara ciddi destek veren, bizzat katliamlara karışan bir isim olarak öne çıkıyordu.

Öte yandan Halep kırsalında önceki günlerde öldürülen 230′u aşkın Hizbullah ve Iraklı Şii terör örgütü mensubuyla ilgili haberler doğrulandı.

ARAŞTIRMA DOSYASI : İttifaklar, Türk Dış Politikası ve Suriye


ttifaklar, Trk D Politikas ve Suriye.pdf

SURİYE DOSYASI /// Suriye’de Bombalı Saldırı : 8 Ölü, 45 Yaralı


Suriye’nin Suveyda kentinde hava istihbarat şubesi yakınında meydana gelen patlamada çoğu istihbarat görevlisi 8 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı.

Suriye’nin güney kesimindeki Suveyda kentinde hava istihbarat şubesi yakınında bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu istihbarat şube müdürü, yardımcısı ve çoğu istihbarat görevlisi 8 kişinin öldüğü, 45 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Şam yönetimine yakınlığıyla bilinen Dampress internet sitesi, Dürzi nüfusun yoğunlukta olduğu Suveyda kenti merkezindeki İmran kavşağında, hava istihbarat binası yakınlarında bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu, istihbarat şube müdürü ve yardımcısı ile 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 45 kişinin de yaralandığını belirtti.

Öte yandan Suriye resmi haber ajansı SANA, bugün başkent Şam’ın Hicaz Meydanı’nda Hicaz Demiryolları Kurumu binasının girişinde meydana gelen patlamada ölenlerin sayısının 8’e, yaralananların sayısının ise 50’ye yükseldiğini kaydetti.

Suriye Genel Devrim Konseyi’nden (SRGC) yapılan açıklamada da başkentin Mezze, Maliki, Bab Tuma bölgeleri ile Bağdat Caddesi ve Cumhuriyet Sarayı yoluna havan toplarının düştüğü, söz konusu bölgelere çok sayıda ambulans sevk edildiği belirtildi.

Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı birliklerin kentin Seyyide Zeyneb bölgesinde rejim safında savaşan Ebu Fadıl Abbasi Tugayı’na bağlı milislerin bulunduğu binalara bombalı saldırılar düzenlediği ve çok sayıda milisi etkisiz hale getirdiği kaydedildi. – Şam

SURİYE DOSYASI : ABD istihbaratı Suriye’de gizlenmiş kimyasal silahlar olabileceğinden şüpheleniyor


ABD Suriye’nin elinde stoklanmış halde bulunan kimyasal silahları tamamen açığa çıkarmamış olabileceği yönünde istihbarat bilgilerine sahip bulunuyor.

Ria Novosti’nin aktardığı CNN televizyon kanalında yayınlanan ismi açıklanmayan kaynağın ifadelerinde “Suriye’nin daha önce de buna benzer şeyler yapmış olması Suriye’nin tüm kimyasal silahından kurtulmaya hazır olmadığını ileri sürmeye imkan sağlıyor” sözlerine yer verdi.

CNN’e göre, buna uygun rapor şu anda Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon tarafından inceleniyor. Bununla beraber televizyon kanalının görüştüğü ABD yönetimindeki kişiler raporun Suriye’nin kimyasal silah sakladığı konusunda nihai bir karara sahip olmadığını bildirdiler.

Geçen hafta bir açıklama yapan Kimyasal Silahların Yasalanma Örgütü müfettişleri Suriye’deki tüm askeri kimyasal silah stoklarının emin bir şekilde mühürlendiği ve ülkenin artık kimyasal silah üretme imkanını yitirdiğini belirtmişlerdi.

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!