Etiket arşivi: Başbakan

İSTİHBARAT : Başbakan’a “Yargı-MİT koordinasyonu” sorusu


CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Milli İstihbarat Teşkilatı’yla (MİT) ilgili yasa dışı dinleme iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.

MİT Müsteşarlığının casusluk faaliyeti yaptıkları iddiasıyla Taraf gazetesi yöneticileri ve bazı yazarlar hakkında kod isimler kullanmak suretiyle mahkemelerden dinleme kararı aldırıp telefonlarının dinlendiğini belirten Tezcan, “MİT Kanununun önleyici dinlemeye ilişkin 6. maddesinin 4. Fıkrası dinlenen kişinin kimliğinin açıkça belirtilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu durumda kişinin isminin belirtilmeden kod adla dinlenmesi açıkça yasaya aykırıdır.

Sorumluların eylemi suçtur” dedi. Ancak Başbakanlık tarafından çıkarılan MİT yönetmeliği gerekçe gösterilerek soruşturma izni verilmediğini kaydeden Tezcan Başbakan Erdoğan’dan şu soruların yanıtını istedi. “Yasanın açık hükmüne rağmen, Başbakanlık yönetmeliği yasanın üstünde midir? Yasa ile zorunlu tutulan kimlik belirtme şartı, yönetmelikle kaldırılabilir mi? Yönetmeliğin ’görevle ilgili çalışmalarda gizli faaliyet, usul, prensip ve tekniklerinin kullanılabileceği’hükmü, mahkemeleri kandırma yetkisi vermekte midir? Bu uygulamanın ’Hakimlerle kurulan koordinasyon çerçevesinde tatbik edildiği’ifade edilmekle, yargı yetkisini tarafsız kullanmakla yükümlü olan hakimler, MİT görevlileri ile ne gibi koordinasyon içine girmişlerdir? Bu koordinasyon, yasa hükmünü uygulamadan yasa dışı dinleme yapma imkanı sağlamakta mıdır? Bu güne kadar bu yöntemle kaç kişi kod isimle dinlenmiştir?”

AK PARTİ DOSYASI /// Haluk Koç : Başbakan parti içi istihbarat kurdu


CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında önemli bir iddia da bulundu. Başbakan Erdoğan’ın Milli İstihbarat’ı muhalefet partilerini dinlemek için kullandığını öne süren Haluk Koç, ‘PİT’ adında bir de parti içi istihbaratı kurduğunu öğrendiklerini ileri sürdü. Koç, “Bir de öğrendik ki parti içi istihbarat var. Biri MİT diğeri PİT. Başbakan, MİT’i muhalifleri takip etmede kullanıyor.. PİT’i de kendi içindeki kuşkuları takip etmek için kullanıyor.”

CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında önemli bir iddia da bulundu. Başbakan Erdoğan’ın Milli İstihbarat’ı muhalefet partilerini dinlemek için kullandığını öne süren Haluk Koç, ‘PİT’ adında bir de parti içi istihbaratı kurduğunu öğrendiklerini ileri sürdü. Koç, “Bir de öğrendik ki parti içi istihbarat var. Biri MİT diğeri PİT. Başbakan, MİT’i muhalifleri takip etmede kullanıyor.. PİT’i de kendi içindeki kuşkuları takip etmek için kullanıyor.” dedi.

Koç, toplanan Merkez Yürütme Kurulu(MYK)’nun ardından, gündemdeki gelişmeleri değerlendirmek üzere CHP genel merkezinde, haftalık basın toplantısı düzenledi.

Koç, toplantıda Merkez Yürütme Kurulu’nda son siyasi gelişmeler ve yerel seçim çalışmaları üzerinde ağırlıklı olarak durduklarını bildirdi.

İstanbul’un 26 ilçesi ile ilgili bir ön eleme kararı aldıklarını ifade eden Koç, aday aday sayısına göre, örgütlerinin bu ay sonunda 5 kişiyi belirleyeceklerini, seçilen kişilerin daha sonra değerlendirileceklerini belirtti.

“AK PARTİ BIRAKIN SOSYALİST ENTERNAYONALİ AERC’DE BİLE TUTUNAMADI”

CHP için geçen hafta gerçekleşen önemli siyasi olaylardan birinin Sosyalist Enternasyonalin toplantısı olduğunu kaydeden Koç, “Geniş katılımla İstanbul’da ev sahipliği yaptık. Birilerinin kulaklarının çınlaması gerekiyor. Çünkü bir ara şarkı dillendiriyorlardı. CHP’nin Sosyalist Enternasyonal’den çıkarılması ve AK Parti’nin getirilmesi dile getiriliyordu. Eş zamanlı olarak Avrupa’da gelişmeler oldu. Bırakın, Sosyalist Enternasyonal’i AK Parti, muhafazakâr partilerinin Avrupa’daki oluşumunda dahi gözlemci statüsünde dahi tutunamadı. Gittikçe radikalleşen, kafalarının arkasındaki saplantıları siyasete yansıtan AK Parti, AERC dediğimiz, bir yapı içerisinde kendisine yer bulamadı. Geldiğimiz nokta budur.” diye konuştu.

“12 EYLÜL DİKTASININ YAPAMADIĞINI AK PARTİ YAPIYOR”

AK Parti’nin Orman Mühendisleri Odası’nı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na, idari ve mali boyutta bağlanmasını da konuşmasında eleştiren Koç, “Sırada Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası var. Şimdi Eczacılar Birliği Odası’ndan geldim. Meslek odaları, oradan bir iz düşüm çıkararak acaba Türk Tabipler Birliği’ne, Sağlık Bakanlığı’nın, Türk Eczacılar Birliği’nin Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Türk Diş Hekimleri Birliği’nin de gene Sağlık Bakanlığı’na mı bağlayacaklar? Bunu göreceğiz. Ne isteniyor? Meslek odaları görevlerini yapmasın. Demokrasiye katılmasın, ülke sorunlarını düşünmesin. Başbakanın emrinde hareket edecek birimler oluşmasını istiyorlar. Sendikalarda, derneklerde. Bunun adı, ileri demokrasi, demokrasi rüzgarı. Bunlar çoğulcu demokrasi için yüz karası gelişmeler. Bunlarla ilgili idari yargıya başvuracağız. Fakat, Tasarruf, düşünce eylem önemli. 12 Eylül diktasının yapamadığını, örgütsüz toplam yaratma girişimini, AK Parti Gezi Olayları’ndan sonra, baskı ile sindirerek dayatmaya çalışıyor. Nefes almayan toplum. Hak aramayan insanlar topluluğu. Bunun başındakine diktatör demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Neye kızıyorlar? Neye küplere biniyorlar? Bunlar, demokratik uygulamalar mı? Bütün odalarla birlikte CHP bu baskılara karşı sorumluluklarını yerine getirecektir, kimsenin kuşkusu olmasın.”

Haluk Koç konuşmasında, resmi bir törende vatandaşlarla girdiği tartışmada, sarf ettiği sözlerle gündeme gelen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş hakkında da değerlendirmede bulundu.

“VALİ COŞ BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN YOLSUZLUKLARINI ÖRTBAS EDEN MALİYE MÜFETTİŞİYDİ”

Koç, Vali Coş’un gündemden düşmediğini belirterek, Başbakan’ın ‘Adamımızı yedirmeyiz.’ diyerek ‘racon kestiğini’ ileri sürdü. Vali Coş’un, Başbakan’ın belediye başkanı olduğu dönemde hakkında ileri sürülen yolsuzlukları araştırmada görevlendirilen maliye müfettişi olduğunu ifade eden Koç, şöyle konuştu: “Açık, ayan beyan yolsuzluk bulgularının karşısında, ‘Böyle bir şey yoktur’ raporunu veren adam. Başbakan’ın vecizesini şöyle çevirmek lazım: Beni yedirmeyeni ben de yedirmem. Geldiğimiz nokta bu. Bu davranışlar, valilik makamının değerleri ile örtüşmüyor. Bu tavırlar, devletin diğer kademelerinde görev yapan valileri, de üzüntüye sevk ediyordur. Komedi malzemesine biz getirmiyoruz. Siz getiriyorsunuz. Parti devletini sen yarattın. Parti valisini sen icat ettin. Bunlar taşınacak yükler değil. İşin acı tarafı da halka küfür eden valinin hala görevinin başında olması.”

“PİT’İ KENDİ İÇİNDEKİ KUŞKULARI TAKİP ETMEK İÇİN KULLANIYOR”

Koç, öğrenci evi tartışmalarının ardından Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Bülent Arınç arasında ortaya çıkan fikir ayrılığını da değerlendirdi.

Koç, Başbakan Erdoğan’ı, diktatör özellikleri taşıdığını ileri sürerek, diktatörlerin güvensiz ve kuşkucu olduğunu anlattı. Erdoğan’ın istihbaratı, muhaliflerini izlemek de kullandığını öne süren Koç, şu iddialarda bulundu: “Ötekine Milli İstihbarat diyoruz. Bir de öğrendik ki parti içi istihbarat var. Biri MİT diğeri PİT. Başbakan, MİT’i muhalifleri takip etmede kullanıyor. Başka yasadışı, kapsama alanına giren görevlerde kullanıyor. PİT’i de kendi içindeki kuşkuları takip etmek için kullanıyor. Varlığını, bekasını istihbari bilgilere dayandırmaya çalışan, kendi elemanlarınca kendilerini eleştirenlere de aynı tavrı gösteriyor. Bu diktatörler için uzak yakın önemi yoktur. Bakmayın o söylemlere: ‘dava arkadaşı, yol arkadaşı, kader arkadaşı’. Bunları geçin. Hasım, hasımdır. Diktatör için kuşku duyulan kişi yok edilmesi gereken kişidir. Eski dönemde kelle alarak yapılırdı. Şimdi siyaseten yok edilerek yapılıyor. Son yaşanan tabloda ellerimizi ovuşturarak sevinerek, ‘işte birbirlerine girdiler’ diye bir tavır içtenlikle söylüyorum sergilemiyoruz. Bu konuda son derece samimiyim. ”
Anayasa görüşmeleri ile ilgili konuşan Koç, Başbakan’ın grup konuşmasında bazı ifadelerde bulunduğunu da hatırlattı.

“CHP ÇAĞDAŞ ANAYASA ÇIKARMAK İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRDIR”

Başbakan’ın masadan kaçmaya niyeti olduğunu ileri süren Koç, “ Diyorlar, gelin uzlaştığımız 60 maddeyi beraber çıkaralım. CHP mutabakat metninin 6’ıncı maddesinde dile getirilen imzalan her maddenin arkasındadır. ‘Efendim onlar kapıyı kapattı, CHP kaçıyor. ’Sen kaçıyorsun. Kafandakileri oraya monte edemedin. Hem Cumhurbaşkanı olayım. Hem Başbakanlık yetkilerini kullanayım. Hem de siyasi parti lideri olarak o yetkileri kullanayım. 23 Nisan çocuğuna dediği gibi. İstediğimi asayım, istediğimi keseyim. Bu işler kabadayılıkla olmaz. Bu işler oyunbozanlıkla olmaz. Senin, çağdaş bir anayasa çıkarma niyetin yok. CHP sözünün arkasındadır. CHP çağdaş özgür anayasa çıkarmak için, her tülü desteği vermeye hazırdır. Sahte duyurular yapma. Kendi taraflarını kandırırsın.” ifadelerini kullandı.

“GEZİ ÜRKÜTTÜ RÜYASINDA CHP YERİNE GEZİ’Yİ GÖRÜYOR”

Koç, öğrenci evleri tartışmasının ardından, Gezi Olayları’nda öne çıkan illerde ‘muhbir vatandaşların’ türediğini ileri sürdü. Koç, şöyle konuştu: “Demokrasilerde muhbirlik olur mu? İhbar, jurnalcilik, muhbirlik. Tam diktatör. Adını, sanını tam koymak gerekiyor. Ama artık bütün dünya böyle değerlendiriyor. Uluslararası kuruluşların raporlarına bakın bu mealde, ifadelerle yüklü başbakan için. Değerli arkadaşlarım, bunun amacı hala Gezi’nin korkusunun, hazret üzerindeki etkisi. Artık CHP’yi görmüyor rüyasında. Gezi’yi görüyor. Gezi ürküttü. Bundan sonra, her kafasına eseni, kendi partisinin içinde yapabilir ama, ‘Türkiye’de yapamayacağım’ diyor.”

DİYARBAKIR BULUŞMASI BARZANİ’NİN KONUMU, IRAK POLİTAKASI İÇ İÇE

Başbakan Erdoğan’ın hafta sonu Barzani ve Şivan Perver ile Diyarbakır’da yapacağı görüşmeyi de değerlendirdi. Kürtlerin taleplerinin meşru zeminde, silah olmadan milletin önünde sağlanması gerektiğini öteden beri savunduklarını ifade eden Haluk Koç, ziyarete ilişkin “Burada, Barzani’nin konumu, hükümetin değişen Irak politikası, bunlar hep iç içe bağlantılı. Bunların sürece farklı tartışmalar getirerek, ucuz başbakan hesaplarına kurban edilmeyen bir süreç olur.” yorumunu yaptı.

“CHP’NİN AÇTIĞI KAPIDAN IRAK’A ADIM ATABİLDİNİZ”

Değişen Irak Politikası ile ilgili da CHP Sözcüsü Koç, “Şimdi CHP’nin açtığı kapıdan, Irak gibi kardeş ülke halkı ile Türkiye’nin dostluğunun adımını atabiliyorsunuz. O eleştiriler aklınızda değil mi? Bizim düşmanlarımızla görüşüyorsunuz, diyorlardı. Irak halkı Türkiye halkına düşman değildi. Senin politikalarının karşısındaydı.” ifadelerini kullandı.

“ESAD İLE EMEVİ CAMİİ’NDE GİDİP NAMAZ KILARSINIZ İNŞALLAH!”

Suriye politikası hakkında da “Pek yakında, Esad’la Emevi Camii’ne gidip bir namaz kılarsın inşallah. Süreç oraya gidiyor.” diyen Koç, şöyle devam etti:
“Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları var ortada. ‘Biz hiçbir zaman, mezhep kökenli bir çatışmanın tarafı olmadık.’ diyor. El Kaide, El Nusra arka bahçeniz değil miydi sizin? Orda akan kardeşkanı müsebbiplerinden değil miydiniz? Neyse, doğruyu bulun da. Hem Türkiye’de hem komşularımız da kan ve zulüm olarak politika uygulamayın.”

CHP Sözcüsü Haluk Koç, haftalık basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, Mustafa Sarıgül’ün Ankara’dan belediye başkan adayı gösterileceği iddialarını sorması üzerine, “ Önemsiz kişilerin sorduğu soruları, cevap verecek değerde bulmuyorum” şeklinde karşılık verdi.

“EĞİTİMDE SİSTEM SIKINTILI ÖNEMLİ BİR RESTORASYON GEREKİYOR”

Dershanelerin kapatılmasına ilişkin başlatılan çalışmaların sorulması üzerine de Koç, “Buna, grup başkan vekillerimiz, eğitim komisyonunda arkadaşlarımız ilgili bir düzenleme geldiğinde görüşlerini ifade ederler. Biz, eğitim sisteminin bu dönemde Türkiye’de en çok zarar gören konulardan biri olduğunu düşünüyoruz. Dershaneler boyutu, eğitim birliği boyutu da dikkate alındığında çağdaş bilimsel eğitim olmaktan çıkarılmış. Tam tersine; hurafelere dayalı, temel eğitimin genç kızlarımızın erken yaşta, eğitimden kopartan bir süreç içinde geliştiğini görüyoruz. Bunun en büyük sıkıntısını 6 yaşında olan aileler çekiyor. Sistem son derece sıkıntılı. Önemli bir restorasyon gerekiyor. Hem temel eğitim konusunda hem temel politikalar konusunda epey bir demokratik bir tamirat dönemine ihtiyaç var. Umarım önümüzdeki dönemde Başbakan Erdoğan’ın hezeyanlarının sandıkta sınırlandırılacağı bir sonuç sandıkta karşımıza çıkar.” dedi.

Bir soru üzerine de Koç, Sabri Erbakan’ın partiye 12. maddeden üyelik teklifi ile getirildiğini ve MYK’dan da oy birliği CHP üyesi olduğunu açıkladı.

http://www.haberyurdum.com/haluk-koc-basbakan-parti-ici-istihbarat-kurdu-243683h.html#ixzz2kfK6BvSx

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ : ‘Düeti Öcalan’la Başbakan yapsın’


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Barzani’yle buluşacak Başbakan Erdoğan’ı, “Aralarındaki platonik aşkı bitirsinler, aracılarla görüşmek yerine Öcalan’la Diyarbakır’da düete çıksalar, belki daha çok renkli olacak” sözleriyle eleştirdi.

ANKARA– Oktay Vural, Türkiye Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu’nun (TÜSEKON) Antalya Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayın açılış oturumunda konuşan Vural, çeşitli illerden gelen sürücü kursu sahiplerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Başbakan Erdoğan’ın, Barzani ile Cumartesi günü Diyarbakır’da yapacağı görüşmeyi DHA’ya değerlendiren MHP Grup Başkanvekili Vural, “Neden Diyarbakır? Sayın Başbakan’ın çözüm sürecini taçlandırmak amacıyla Barzani’yle buluşması kadar utanç verici söz olabilir mi? Bu şunu ortaya koymaktadır ki, çözüm süreci Türkiye’yi bir federasyona götürerek, Kuzey Kürdistan oluşturma projesini taçlandırmak amacıyla yapılıyor” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIĞINA KALKIŞMA

Buluşmanın ulus ve millet ötesi bir takım oluşumlara zemin hazırlığı olduğunu iddia eden Oktay Vural, “Türk milletinin yetkilendirdiği bir Başbakan, kendi ifadesiyle Türkiye’nin bir sorunu var ise Barzani eşbaşkanlığında mı çözecek” dedi. Cumartesi günü saat 18.00′de gerçekleşecek buluşmanın, bir yabancı devlet adamının Türkiye’nin iç meselelerine ortak haline dönüştürülmesi olduğunu savunan Oktay Vural, “Türkiye’nin bağımsızlığına karşı bir kalkışmadır ve üniter devlet yapısını gözardı etme anlayışının bir tezahürüdür” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın 2004 yılında “Diyarbakır’ı Büyük Ortadoğu Projesi’nin yıldızı yapacağım” dediğini belirten MHP Grup Başkanvekili Vural, şunları söyledi: “Büyük Ortadoğu Projesi de 4 parçalı Kürdistan’ı oluşturma projesi olduğuna göre, bugün Başbakan açıkçası Diyarbakır’a Kuzey Kürdistan merkezi olarak siyasi bir anlam vermiştir. Türkiye’de siyasi bir tek merkez vardır, o da başkent Ankara’dır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu noktaya düşürülmesi kadar üzüntü verici bir şey olabilir mi? Esef verici bir durumla karşı karşıyayız. Siyasal Kürtçülük iç ve dış boyutlarıyla AKP’nin yol haritası olmuştur.”

BDP İLE YARIŞ

Bu anlayışın Kürtleri Türk milletinin ve devletinin parçası olmaktan koparacağını, bu senaryonun da tüm boyutlarıyla uygulamada olduğunu iddia eden Vural, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin milli devlet, üniter devlet yapısını ortadan kaldırmaya yönelik işbirliği amaçlandığı nettir. Başbakan, bir taraftan Öcalan ve Kandil aracılığıyla PKK’nın siyasi kanadı olma yolunda BDP ile yarışırken, dışarıda da Barzani’yi kullanarak Büyük Ortadoğu Projesi’ni gerçekleştirme yoluna gitmiştir” diye konuştu.

ÖCALAN- ERDOĞAN DÜETİ

MHP Grup Başkanvekili Vural, Diyarbakır’da gerçekleşecek buluşmayla Türkiye sınırları içinde Kuzey Kürdistan adıyla belli bir özerklik alanı oluşturma ortaklığının sağlanacağını savundu. Vural, Başbakan Erdoğan’a yönelik eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: “Aralarındaki platonik aşkı bitirsinler, aracılarla görüşmek yerine Öcalan’la Diyarbakır’da bir düete çıksalar belki daha çok renkli olacak.” (DHA)

SABAHATTİN ÖNKİBAR : Dövülen 3 bakan ve Arınç’a bile güvenmeyen Başbakan ! /// @sonkibar


Altan Tan BDP mebusu, lakin namazında-abdestinde bir isimdir ve AKP’li Güneydoğulu bakan ve milletvekilleri ile çok çok yakın ilişkileri var.

İşte bu isme göre Tayyip’in dövdüğü bakan sayısı meğer 1 değil, 3 imiş ki, birincisini malum Mehmet Baransu gündeme getirmişti.

Hayır, bunu CHP, MHP ya da BDP’li başka bir milletvekili dillendirse kuşku içinde olurum, ancak iddia sahibi Altan Tan olunca orada duruyorum. Zira Altan Tan öyle çamur atacak karakterde bir isim değil.

Üstüne üstlük 3 bakan dövdüğü söylenen Tayyip Erdoğan’ın Bülent Arınç gibi tarihsel mazisi olan bir yoldaşa (!) takındığı aşağılayıcı tavırlar bu tür iddiaları destekler mahiyettedir.

Peki bütün bu iddialar ve Arınç’a takınılan tutum neye mi işaret ediyor?

Tayyip Erdoğan’ın sadece panikte olmasını değil, aynı zamanda ruh halinde ciddi dalgalanmaların olduğuna delalettir.

Şivan’ın takdimcisi Tayyip!

Şivan Perver ile İbo Diyarbakır’da beraber düet yapacakmış!

Kimdir Şivan Perver?

Azılı bir Kürt kafatasçısı!

Söyleyin böyle birini ve etkinliğini günler öncesinden TBMM’den duyurmak ya da takdim etmek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının işi mi olmalıydı?

Peki neyin düetini yapacak bunlar?

Münir Nurettin Selçuk’un şarkılarını değil, ayrılıkçılığı tetikleyen Kürtçe ağıtları!

Eyvahlar olsun ki Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan artık bunlara muhtaç ya da mahküm haldedir!

Sadece Türkiye’ye değil, bilinç altındaki saplantıların ve angajmanlarının ardında sürüklenen Tayyip’i de kurtarmak lazım bu zilletten!

AKP gittiği gün hangi gazeteci ne diyecek?

MEHMET BARLAS: "Çok uğraştım ama AKP ile Erdoğan’ı çoğulcu demokrasiye entegre edemedim" diyecek.

TAHA AKYOL: "Erdoğan’a diktatörleşme eğilimlerinden vazgeç diye defalarca uyarmıştım" diyecek.

NAZL ILICAK: "Ben zaten o despotlardan desteğimi Gezi ve Öğrenci Evleri olaylarında çekmiştim" diyecek.

ENİS BERBEROĞLU: "Hürriyet Gazetesine yapılan zulümler" diye yazılar yazacak!

FATİH ÇEKİRGE: "AKP belasından böyle kurtulduk" diye hemen bir dizi yazıya başlayacak!

MÜMTAZER TÜRKÖNE: "Devlet için ölen de öldüren şereflidir" ifadesine AKP’yi tarihe gömeni ilave edecek!

NAGEHAN ALCI: "Ben aslında Aydın Doğan’ın AKP’deki elemanı idim" diyecek!

RASIM OZAN KÜTAHYALI: "Ben Nagihan’ın kocasıyım" diyecek!

Osmanlı böyle miydi Davutoğlu!

Sen değil misin Davutoğlu, "Maliki Türkiye’yi takdir edebilecek kabiliyette değil" diyen?

Senin Başbakan’ın değil mi Maliki için "Yezittir" ifadesini kullanan?

Hükümetin değil midir Maliki’nin hasmı Haşimi’yi kahraman ilan edip İstanbul’da Köşk tahsis eden ve kucaklayan?

Hal bu iken soruyorum hangi yüzle huzuruna çıktın Maliki’nin?

O Maliki ki, ısrarlı davete rağmen Türkiye’ye ziyareti etmeyi reddetmişti!

Türkiye Cumhuriyeti adına bu ne arsızlık, bu ne onursuzluktur?

Sahi siz böyle mi kuracaktınız yeni Osmanlı’yı! Yahu Osmanlı dediğin bir fermanla çıkarlarına uygun görmediği Avrupalı (Leh) Kralı tahtından indirirdi, siz ise kıytırık bir Maliki karşısında bile acınacak haldesiniz!

Yargı karşısına çıkması muhtemel isimler

Suçları, sorumlulukları var-yok bilmem, zira hukuk önünde ispatlanana kadar herkes masumdur. Ancak kamuoyuna göre şu isimlerin AKP iktidardan düştüğü saat bağımsız yargının terazisinde tartılacağı dillerdedir:

-Hakan Fidan

-Ergenekon ve Balyoz yargıçları

-HSYK üyeleri

-Yaşar Büyükanıt

-Aytaç Yalman

-Hilmi Özkök

-Ali Fut Yılmazer

-Ramazan Akyürek

-Erdoğan Bayraktar

-Ahmet Haluk Karlıbel

-Şakir Ercan Gül

-Sabah-ATV’ye kredi veren bankaların genel müdürleri

-İbrahim Şahin

-Kemal Öztürk

-Güngör Azmi Tuna

-Hüseyin Avni Coş

-Memduh Oğuz

-Celalettin Cerrah

-Muammer Güler

-Sedat Laçıner

-Yunus Söylet

AK PARTİ DOSYASI : Başbakan’dan büyük sürpriz !


Başbakan Erdoğan, haftasonu Diyarbakır’daki açılış töreninde İbrahim Tatlıses ile Şivan Perver’in düet yapacağını açıkladı.

Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Değerli bir gazeteci olan Savaş Ay hayatını kaybetti. Hem ailesine hem de tüm medya çalışanlarına başsağlığı diliyorum.

Yarın Muharrem ayının 10. gününü idrak edeceğiz. Bugün sadece İslam’da değil Hristiyanlıkta da önemli bir gün. 10 Muharrem’de Hazreti Hüseyin Efendimiz ve ailesi Kerbela’da şehit edildi.

Kerbela’nın bir ayrışmasının aracı olamayacağını yıllardır vurguladık. Kendisine müslüman diyen biri üzerine bombaları sarıyor, bir camide veya ibadethanede bombaları patlatıyor. bunun İslam’la alakası yoktur.

Kerbela’dan ders çıakrılması gerekirken hemen her gün yeni Kerbelalar yaşanıyor. Çağın Yezidleri çağın Hüseyinlerini katlediyor.

Irak, Suriye, Yemen’de kendisine hangi adı takarsa taksın mazlumu katledenin sıfatı Yezid’dir, mazlumun sıfatı da Hüseyin’dir.

Öldürerek ayakta kalmaya çalışanlara hep aynı nazarla bakıyoruz.

Alevi kardeşim ile sünni kardeşim arasında farklılıklar çok ama çok cüzi seviyededir. Aramıza başkaları girmezse aramızda mesele kalmaz.

Yezid’in izindeki bir takım nifak odakları bizim aramızı açamaz. Biz aracılarla konuşmayacağız. Gönül diliyle konuşacağız.

Ateş bizim ateşimizdir. Söndürecek olan da biziz. Birilerinin gelip bu ateşi körüklemesine izin vermeyeceğiz. 11 yılda Alevi kardeşlerimizin sorunlarını çok ciddi şekilde ele aldık. Çözüm yollarını belirledik ve çözünmleri uygulamaya koyduk.

Güç devşirme peşindeki odakları aramıza almayalım. Alevileri oy deposu olarak gören istismar siyasetine prim vermeyelim.

Birileri gibi laf üretmiyoruz. İş üretiyoruz.

Hem içeride hem dışarıda Türkiye ekonomisine güven duyuluyor.

AB ile 22. Fasıl müzakerelere açıldı. Bu fasıl Sarkozy’nin engel koyduğu beş başlıktan biriydi.

1994’te İstanbul Büyükşehir’i kazandığımızda büyük hayal kırıklığınna uğradılar.

Hükümet yol, köprü yapsın ama çetelere dokunmasın dediler. Saadet zincirine dönen ekonomik sisteme dokunmasın, faiz lobileriyle uğraşmasın, tıkanan demokrasi kanallarını açmasın, cumhurbaşkanı seçmesin dediler. Anayasa’ya dokunmazsınız dediler.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda muhalefet 9 kişiyle temsil ediliyor. Biz üç kişiyle temsil ediliyoruz. Netice alalım diye kabul ettik.

Kılıçdaroğlu, 60 maddeyi Meclis’ten geçirebiliriz dedi. 4 siyasi parti berbaer yapalım diye bir ifade kullanmadı. Arkadaşlara görüşün dedim. 550 kişi parlamentoda 37-28 kişi evet demezse Anayasa değişikliği yapamayacak mıyız?

CHP akşam başka, sabah başka. Ben milletimin takdirine bırakıyorum. Bu ülkenin her derdi bizim derdimiz, bizim meselemizdir. Sizin parti olarak her konuda görüş bildiririz.

Bitaraf olan bertaraf olur. Omurgalı olacaksın. Omurgasızdan bir şey olmaz. Milletin çirkin gördüğünü siyasi parti olarak biz de çirkin görürüz. Anayasa ve yasa çerçevesinde milletin bize verdiği yetkiyi kullanacağız. Bize sadece millet rota çizer. Biz reform yaparken medya ne der diye bakmayız. Adım atarken sermaye ne der, medya ne der diye bakmayız. Hiç kimse bize parmağını kaldırırarak bize hiza ve istikamet çizemez. O günler geride kalmıştır. Göğsünü gere gere bu gurur ve kibir abidelerine siz kim oluyorsunuz deme cesaratini göstermelidir. Aman şu bizi eleştirecek, varsın eleştirsin. Bizi millet bağlar. Arkamızda millet olduğu müddetçe korkmayacağız, çekinmeyeceğiz. bu kadro içindeki herkesin özgüveni olacak.

4+4+4 seçeneğiyle okullar arası tercih hakkını getirdik. Zorunlu 12 yıl eğitimi biz getirdik? Niye bugüne kadar siz getirmediniz?

Senin 200 yıldır sahip olduğun haklaraa bu millet şimdi uzanıyorsa, bu yaşam tarzına müdahale değil özgürlüktür. Zincirleri prangaları parçalayarak kölelikten kurtulamazsınız. Öncelikle zihninizdeki prangalardan kurtulacaksınız.

Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Farklı olanı savunmak da demokratik kimliğimizin parçasıdır.

AK Parti ile sandıkta yarışamayacağını anlayanlar pusuya yatmıştır. Bu hareket içindeki hiçbir kardeşim pusuda yatanlara umut vermeyecektir.

Bir taraftan yolsuzluk dosyasıyla ihraç edeceksin sonra can kurtaran simidi gibi sarılacaksın. Biz çıkar birliği yapan bir kadro değiliz, dava birliği yapmış bir hareketiz.

Kadro içinde zaman zaman yanlış anlaşılmalar olabilir, dava arkadaşlığının gereği olarak biz meseleleri aramızda konuşup çözüme kavuştururuz. Bundan sonra da aramızdaki meseleleri kendi aramızda konuşup çözüme kavuşturacağız. Pusuda bekleyenlere asla imkan vermeyeceğiz. Hiçbir arkadaşımın düşmanı sevindirmeyeceğine yürekten inanıyorum.

Hafta sonu 2 gün boyunca Diyarbakır’dayız. Açılışlara Mesut Barzani de katılacak. Diyarbakır’da 300 çifti evlendireceğiz. İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver düğünde düet yapacak.

MEDYA DOSYASI /// Fatih Portakal : Hadi bakalım Başbakan


VİDEOYU BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ.

TARİH : ESKİ BAŞBAKAN WINSTON CHURCHILL ATATÜRK İÇİN NE DEMİŞTİ ??


TERÖR : Başbakan’dan El Kaide açıklaması !


Başbakan Erdoğan İsveç Başbakan’ı Fredrik Reinfeldt ile ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, "Nusra gibi Kaide gibi örgütlerin ülkemizde barınmaları söz konusu olamaz, aksine bunlara yönelik herhangi bir yapılanma olursa, bölücü terör örgütleriyle verdiğimiz mücadele neyse onlar da aynı mücadeleye tabidir, onlara da gereken uygulamayı bugüne kadar hep yapmışızdır, yaparız." dedi.

İşte Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından önemli satır başları;

Baba Esad’ın döneminde ülkemizde sıkıntı yaşandı.İktidara geldikten sonra komşularla düşmanlıkları kaldıralım istedik. Suriye halkı ile sorunumuz yok. Hatta akrabalık var. Arap Baharı oluştuğunda kendileri ile şunu net konuştuk. Kendisine ‘rüzgar iyi esmiyor bu sizi de vurabilir’ dedik. Otokrasiden çıkmanız gerekir size her türlü desteği veririz dedik. Çok partili sistemin nasıl kurulabileceğini anlattık.

Orada tanklarla toplarla insanları öldürmeye başladılar. Sonu iyi gelmeyecek dedik. Biz ne dediysek bunlar terörist dediler. İbadetini yapan insana terörist dediler. Şuanda gelinen noktada 150 bine yakın insan ölmüş durumda fazlası var azı yok. Ülkemde 600 bini aşkın sığınmacı var. Bu insanlar rejimin silahlarından kaçıyor. Bunun içinde kovansiyonel, kimyasal silahlar var. Dünyada şöyle oyun oynanıyor. Kimyasal silahlara karşı yaptırım uygulayalım ya da uygulamayalım. Bu bir aldatmaca. Konvansiyonel silahlarla öldüğü zaman önemli değil kimyasal silahla öldüğü zaman mı önemli. Öyle bir şey yok. Suriye ile ilişkimiz bunlardan dolayı bozuk. Esed gitmedikten sonra buranın normale dönme şansı yok. Cenevre 2’yi, destekliyoruz ama erteleme kararı verildi. Şimdi siz şunları şunları kabul edin diyorlar.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm süreciyle ilgli tavrımızı biliyorsunuz. İşin iki boyutu var. Bunlardan bir tanesi yürütme tarafından yapılacak olanlar diğeri yasama ile ilgili kısım. Hedefimiz kısa sürede bitirmek. Kısa sürede neticelendireceğiz.

SIĞINMACILAR

Biz Suriye’de Özgür Suriye Ordusu ile irtibat halindeyiz. Suriye Ulusal Konseyi ile irtibatımız söz konusudur. Sığınmacılar için 2 milyar doları bizim yapmış olduğumuz yatırım vardır. Suriye’den göç eden sığınmacılara yardım etmeye devam edeceğiz.

TÜRKİYE’NİN AB’YE ÜYELİĞİ

16 farklı fasıl önündeki siyasi engeller bizi üzmektedir. Dersimizi iyi çalıştık. Bunları aşabilecek gücü sahibiz. Süratle eğer siyasi engeller olmazsa bunları aşarız.

İSTİHBARAT : Başbakan Erdoğan MOSSAD’a randevu vermedi !


Gazeteci Cem Küçük, MOSSAD Başkanı’nın yakın zamanda Türkiye’ye gelerek MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı şikayet ettiğini bu doğrultuda Başbakan Erdoğan ile de görüşmek istediği fakat randevu alamadığını söyledi.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı ve TVNET Komplo Teorisi program sunucusu Cem Küçük, Ak Parti Güngören İlçe Teşkilatının davetlisi olarak katıldığı panelde, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeleri ve Hakan Fidan üzerinde oynanan oyunları çarpıcı örneklerle anlattı.

‘Eski Dünyanın alışkanlıkları yok’

Küçük, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeleri, özellikle Arap Baharı’nın başlangıcını ‘kendiliğinden gelişen olaylardı’ diye nitelendirirken artık dünyanın yeni dengelerle yönetildiğini, ‘eski dünyanın alışkanlıkları ile hareket edenlerin uzun vadede kaybeden taraf olacağını’ vurguladı.

Arap Baharı’nın ilerleyen süreçlerinde bazı servislerin olayların içine dahil olduğunu işte bu noktada MİT’in çok büyük işler başardığını ifade etti. MİT yeni geliştirdiği modern sistemlerle eski usul fiziki takip, telefon dinleme gibi işlemleri bırakıp yerine son teknolojik takip sistemleri kurmuş ve suçluları dijital ortamlarda anında yakalayabilecek argümanları kullanmaya başlamıştır.

Fidan’ı Erdoğan’a şikayet etmek istedi

Hakan Fidan hem ülke içinde teknolojik bir istihbarat ağı kurmayı başarırken hem de ülke sınırları dışında başarılı operasyonlar gerçekleştirerek bazı odakların düşmanlığını kazandı. Fidan’dan bu bölgede en çok rahatsız olan servis Mossad’dır. Mossad başkanı da yakın zamanda Türkiye’ye gelip Hakan Fidan’la ilgili şikâyetlerini dile getirmiştir. Başbakan Erdoğan ile görüşmek istemiş ancak izin verilmemiştir.

‘Gezi çok büyük bir operasyondur!’

Gezi sürecinde uluslararası medyanın haberleri veriş biçimi bize açıkça gösterdi ki Türkiye uluslararası büyük bir operasyonu atlatmıştır. Çünkü W. Street Journal gibi paralı gazeteler bile Türkçe sayfalarını ücretsiz olarak yayına sunmaya başlamıştı? Ne oldu da birden bire bu gazeteler ücretsiz yayına geçmişlerdi? Emri kimden almışlardı?

CNN tüm dünyanın gözüne baka baka Ak Parti Kazlı Çeşme Mitingini Gezi Parkında sokaklara dökülen insanlar gibi vermişti? Bunların yanlışlıkla yapıldığı iddia edilemez. Ülkemiz büyük bir operasyon atlatmıştır ve bu operasyonu sağlıklı bir şekilde atlatmamızda Başkaban Erdoğan’ın dirayeti ve Hakan Fidan’ın emekleri büyüktür.

YENİ ŞAFAK

İSTİHBARAT : Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı Varank’tan, Washıngton Post Yazarına Cevap


Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank, Ankara’nın Mossad için çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a ihbar ettiği iddiasını ortaya atan Washington Post’un köşe yazarlarından David Ignatius’a yanıt vererek, "Hükümete ve istihbarata karşı uluslararası psikolojik harp harekatından önümüzdeki uzun seçim döneminde vazife çıkaranlar mutlaka olacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank, Ankara’nın Mossad için çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a ihbar ettiği iddiasını ortaya atan Washington Post’un köşe yazarlarından David Ignatius’a yanıt vererek, "Hükümete ve istihbarata karşı uluslararası psikolojik harp harekatından önümüzdeki uzun seçim döneminde vazife çıkaranlar mutlaka olacaktır" dedi.

Varank, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Ignatius yazısı o kadar tutarsız ki. İstihbarat dünyasında işler anlaşmalarla yürür, ‘ummazdı’ ‘hayal etmezdi’lerle istihbaratçılık mı olur? Sonbahar sıcak geçecekti ya hani? Baktılar olmuyor, hükümetin ve istihbaratın itibarına yönelik uluslararası kampanyaya hız verdiler. Hükümete ve istihbarata karşı uluslararası psikolojik harp harekatından önümüzdeki uzun seçim döneminde vazife çıkaranlar mutlaka olacaktır" ifadelerini kullandı.

http://www.medya73.com/basbakan-erdoganin-danismani-varanktan-washington-post-yazarina-cevap-haberi-1513512.html#ixzz2i11XM82O

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!