Etiket arşivi: SURİYE DOSYASI

SURİYE DOSYASI : CNN KANALI TÜRKİYE’YE GRUPLARLA GELEN EL KAİDE MİLİTANLARINI GÖRÜNTÜLEDİ


VİDEO LİNK :

SURİYE DOSYASI : Almanya’dan Suriye’ye Giden İslamcılar Artıyor


Alman iç istihbarat servisinin başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya’dan Suriye’ye savaşmaya giden İslamcıların sayısının sürekli arttığını açıkladı.

Alman iç istihbarat servisinin başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya‘dan Suriye‘ye savaşmaya giden İslamcıların sayısının sürekli arttığını açıkladı. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen, Almanya‘dan Suriye‘deki iç savaşa katılmaya gidenlerin sayısının bir önceki yıla göre arttığını belirtti. Reuters ajansının sorularını yanıtlayan Maaßen "Suriye’ye en az 220 kişinin gittiğini varsayıyoruz" dedi. Maaßen, ellerindeki bilgilere göre sayının bu kadarla sınırlı olduğunu ancak gerçek sayının çok daha büyük olabileceğini belirtti.

"Suriye, cihada katılmak isteyen genç insanlar oldukça çekici bir ülke" diyen Hans-Georg Maaßen Suriye‘ye ulaşmanın Afganistan, Pakistan ya da Somali‘ye gitmekten çok daha kolay olduğunu vurguladı. Söz konusu ülkelere gitmek için bir pasaport gerektiğini belirten Maaßen şüpheli durumlarda yetkili mercilerin buna el koyabildiğini belirtti. Buna karşılık Suriye‘ye gitmek için bir kimlik belgesi ve Türkiye‘ye bir uçak biletinin yeterli olduğunu ifade etti.

Suriye’nin Afganistan‘dan farkı

Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maaßen Suriye‘ye vardıktan sonra savaş çetelerine uyum sağlamanın zor olmadığını kaydetti. Bunun da Afganistan ve Pakistan ile Suriye arasındaki önemli bir fark olduğuna dikkat çekti. Maaßen genç cihatçıların bu ülkelerde El Kaide yanlısı teşkilatların kamplarında Arapça öğrenmek gibi yükümlülükleri bulunurken Suriye‘de kendi dillerini konuşan, kendi kültür çevrelerinden insanlarla birlikte savaşabildiğini belirtti.

İç istihbarat teşkilatı başkanı savaş bölgelerinden geri dönmeleri durumunda silah kullanımı ve patlayıcı yapımında eğitim almış olan kişilerin Almanya için bir tehlike unsuru oluşturabileceğini vurguladı. Güvenlik makamlarının bu kişileri çok yakından izlediğini sözlerine ekledi.

SURİYE DOSYASI /// BÜLENT ESİNOĞLU : Geciken açıklama, bir yerlere selam mıdır ?


Bülent ESİNOĞLU

Suriye’de, Batının desteği ile başlayan, 2011’in Mart ayından buyana devam eden, kirli ve örtülü bir savaş devam ediyor.

Bu savaşın, başlangıçta Amerika tarafından desteklendiğini, ancak devreye Rusya ve Çin’in girmesi ve Suriye halkının teröre karşı direnişi ile sönümlenmeye doğru yol aldığı günlerdeyiz.

Bu örtülü savaşın baş destekçilerinin de, Erdoğan ve Davutoğlu’nun olduğu da, hem Batı’nın hem de Doğunun bildiği bir husus.

El-Nusra ve El-Kaide ekiplerine lojistik desteğin Türkiye’den, parasal desteğin de, Suudi Arabistan ve Kartar’dan sağlandığını, dünyada bilmeyen kalmamıştır.

El-Kaide’ye verilen eğitim desteğini; hem dünya basını hem de Aydınlık, Vatan, Yurt ve Hürriyet gibi gazeteler yazdı. Haber yaptı.

Yani Türkiye’nin El-Kaide’ye destek verdiği, sıradan bir haber haline geldi.

“Türkiye, El-Kaide ve El- Nusra’ya eğitim veriyor” diye, Kılıçdaroğlu’dan bir açıklama geliyor.

Bu açıklama iki yıl önce gelse, bir anlam ifade edecek, bir işe yarayacak.

Bu açıklamanın, Suriye’deki çatışmalarda, El- Nusra ve El –Kaide’ye ABD’nin desteğini çektikten sonra yapılmasının anlamı nedir?

Şam, Halep ve diğer kentler bu caniler tarafından bombalandığı günlerde, Esad’a diktatör diyen Kılıçdaroğlu, şimdi kalkmış, “Türkiye, El-Kaide ve El- Nusra’ya eğitim veriyor” açıklamasını yapıyor.

Yani AKP’yi Amerika’ya şikâyet ediyor.

Kaldı ki, AKP’den, Kaide’ye yapılan lojistiğin, kesilmeye yüz tuttuğu şu günlerde, bu açıklama; Suriye’de teröre karşı verilen mücadeleye bir destek niteliğinde değildir.

Önümüzdeki günlerde, Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye yapacağı ziyaretin hazırlık çalışmasıdır.

Onu at, beni al çalışmasıdır.

Ben sizin, Suriye’de uyguladığınız yeni siyasetlere destek veriyorum anlamındadır.

Erdoğan, ABD siyasetlerine ters siyaset yürütüyor manasındadır.

AKP’ye muhalefet yapıyormuş gibi yapıp, Atlantik siyasetine bağlılığı belirtmektir.

Tıpkı, Çin’den füze teknolojisi alınacağı zaman, AKP’ye muhalefet ediyormuş gibi yapıp, NATO ve Amerika’ya destekleme yaptıkları gibi…

Batıya bağımlı siyasetler, bağımsızlığa karşı yürütülen siyasetlerdir.

NATO’yu ve Amerika’yı savunarak, AKP’ye muhalefet yapmak, AKP’ye hizmet etmektir.

Halka inanmayanların, iktidar kilidini Amerika’da arayanların siyaseti, Batıya yaranma siyasetidir.

Bağımsızlığı savunmak yerine, bağımlılığı savunan siyasetlerdir.

Bu tavır; ABD’nin Türkiye’deki siyaseti yönetmesini kolaylaştıran siyasettir.

Böyle siyasetlerden Türkiye’nin yararına bir şey çıkmaz.

13.11.2013, bulentesinoglu

SURİYE DOSYASI : MÜSLÜMAN KARDEŞLER’İN KADIN ÜYELERİ TOPLANTI YAPTI :)))))


SURİYE DOSYASI : Baş ağrıtan roket başlıkları


Adana’da bir TIR’ın içinde 935 roket başlığı ve 10 rampa ele geçirilmesi, ‘iç savaş yaşanan Suriye’deki rejim muhaliflerine Türkiye’den silah ve mühimmat gönderiliyor’ iddialarını alevlendirdi.

Şehrin Valisi Hüseyin Avni Coş’un olay kamuoyuna yansıdıktan sonraki ilk açıklaması şöyleydi: “Şu anda Türkiye’de kullanılmayacağını biliyoruz. Bunların birtakım örgütlere veyahut da devletlere gitmesi muhtemel.” Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Dairesi (TEM) ekiplerinin belirlemesine göre, başlık ve rampalar Konya ve Adana’daki atölyelerde imal edildi. İlginçtir Adana polisine model ve plaka da belirtilerek bizzat yapılan ihbarda, bir TIR’a büyük miktarda uyuşturucu yüklendiği; özel bölmelerin bilhassa incelenmesi söyleniyor. Plaka Tanıma Sistemi’yle aracın güzergahı saptanıyor.

Malzemelerin nereye teslim edileceği ortaya çıksın diye yol boyunca müdahalede bulunulmuyor. Konya-Adana yolunda adım adım izleniyor TIR. Adana’daki Metal Sanayi Sitesi önünde durunca operasyon başlıyor. Bomba imha uzmanlarının aradığı araçta söz konusu roket unsurlarıyla karşılaşılıyor. İşyeri sahibinin bir komşu esnafı da ifadesinde; atölyeyi iki ay önceki ziyareti sırasında aynı malzemeden yüzlerce gördüğünü, ancak roket başlığı olduklarını bilmediğini söylüyor. Bu satırlar yazılırken, TIR sürücüsü dahil 10 kişi gözaltındaydı.

SURİYE DOSYASI : Heysem Topalca, istihbarat elemanı mı ?


24 Ekim’de yazdığım bir yazıda açıkça uyarmış ve şöyle demiştim: “Hakan Fidan yönetimindeki MİT’in ‘sistem dışı’ faaliyetleri Türkiye’nin izole olmasına neden olur. Hatta Türkiye’yi terörü destekleyen devletler arasına sokabilir.”

Son günlerde sanki birileri Türkiye üzerinden Suriye’ye gönderilen silahları deşifre etmeye başladı. Önce Suriye’ye giden havan topu mermisi dolu bir TIR tuhaf bir ihbarla, TIR’la uyuşturucu taşındığı ihbarıyla , Adana’da durduruldu ve TIR’da 935 havan topu mermisi ve 10 havan rampası bulunduğu anlaşıldı.

Arkasından Yunan sahil güvenliği Ege Denizi’nde de Kardak yakınındaki bir gemide 20 bin kalaşnikof buldu. Geminin kaptanı ve üç çalışanı Türk. Kaptana göre rota İskenderun, ancak sistemde Libya ve Suriye olarak görülüyor. Rus medyası geminin beş gün de İstanbul’da kaldığını iddia ediyor, ancak Türk kaynaklarsa geminin İstanbul’da duraklama yapmadığını belirtiyor.

Bütün bu haberler dünya kamuoyunda Türkiye’nin Suriye’de çarpışan El-Kaide unsurlarına silah yardımı yaptığı algısının oluşmasına yardımcı oluyor.

Öyle ki hükümete ve MİT’e en yakın Star gazetesi bile Adana’da yakalan havan topu mühimmatını “El Kaide mühimmatına baskın” olarak haberleştirmiş. İşte bu haberler, Türkiye’yi “El Kaide Terörünü destekleyen ülke” konumuna sokar.

Başbakan Erdoğan yakalanan mühimmatla ilgili olarak “Mühimmatın üretimi için Konya ve Adana’ya kalıpları Suriyeli gruplar getirmiş. Parasını vermişler. Mühimmatın yakalanması Türkiye’nin hassasiyetini gösterir” demiş ama bu açıklamanın kendisi baştan sona sorunlu: Düşünün ki, hükümete yakın gazetenin iddia ettiği gibi El Kaide, Konya ve Adana’da top mermisi üretiyor, bunları Suriye’ye sevk ediyor.

Bu mermiler de bir uyuşturucu ihbarı üzerine tesadüfen yakalanıyor. Belki de silah ihbarı yapılsa yakalanmayacaktı. Başbakan’ın bu açıklamasını okuyan Batılı gözlemciler şöyle düşünecektir: El Kaide Türkiye’de silah üretiyor ama Türk istihbaratının ruhu duymuyor. Uyuşturucu ihbarı yapılmasa (belli ki o ihbarı başka istihbarat birimleri yapmış) o TIR dolusu mühimmat da Suriye’ye geçecek. Kimbilir bundan önce benzeri kaç TIR mühimmat geçti Türkiye üzerinden Suriye’ye.

Bu durumda Adana’da yakalanan mühimmatı yükleten kişi olarak gözaltına alınan Heysem Topalca’nın kimliği önem kazanıyor.

KİM BU HEYSEM TOPALCA?

Hatay’da yaptığım araştırmalara göre Heysem Topalca Suriye uyruklu bir Türkmen. Yayladağ- Suriye arasında kaçakçılık yaptığı belirtiliyor.

Yarı resmî düşünce kuruluşu Orsam’ın bir raporuna göre ise Heysem Topalca Suriye’de Kastav ve Beyt Milik bölgesinde faaliyet gösteren El Huva Billa adlı bir Türkmen birliğinin başı olarak görünüyor.

Daha ilginci şu: Reyhanlı saldırısının zanlısı olarak aranan Yusuf Nazik ve Mehmet Gezer Reyhanlı olayının hemen arkasından bir gazeteye verdiği demecinde Heysem Topalca’nın ismini veriyor “Topalca, Suriye’deki cihatçılara destek veren Suriye vatandaşı bir Türkmen” dedikten sonra bizi o oyuna getirdi diyor. “Bize bu tezgâhı kuran kişi, Heysem Topalca olabilir. Topalca’yla zaman zaman Reyhanlı’dan mal geçirmek için işbirliği yapıyorduk. Bu adam eskiden beri kaçakçılık yapar. Hem Reyhanlı bölgesinden hem de Yayladağı’ndan geçiş yapabiliyor. Biz Reyhanlı’ya yanaşamıyoruz bile. Oralar cihatçıların elinde. Bizi görseler keserler. Bu işte kesinlikle onun parmağı var.

Adana’da yakalanan mühimmattan aylar önce ismi medyaya düşmüş Hesem Topalca zanlıların iddialarına rağmen Reyhanlı patlamasıyla ilgili tanık olarak bile dinlenmemiş. Bu durumdaki bir kişi elini kolunu sallaya sallaya Konya ve Adana’da top mermisi ürettirip Suriye’ye sevk ediyorsa, orada bir Türkmen birliğinin başkanı olarak gösteriliyorsa bu kişinin arkasında bir istihbarat birimi olduğunu düşünebiliriz. Bu durumda soru şu? Kim bu Heysem Topalca, bu ne cesaret, arkasında kim var? Adana’da yakalanan mühimmatı El-Kaide’ye mi sevk ediyordu?

Daha önemli soru şu: Türk medyası Adana’daki sevkiyatın üstüne neden gitmiyor? Neden ilk günkü manşetlerden sonra hepsi ânında sustu?

dremreuslu

twitter/emreuslu

SURİYE DOSYASI : İçişleri Bakanı Güler’e roket başlıkları için soru önergesi


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Adana’da bir TIR’da ele geçirilen roket başlıkları ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Muammer Güler’e soru önergesi verdi.

Uyuşturucu ihbarı nedeniyle yapılan operasyon sırasında bin 200 adet roket başlığının Adana’da ele geçirildiğinin hatırlatıldığı önergede, “Tesadüfen uyuşturucu operasyonu nedeniyle bu silahların ele geçirilmesi son derece manidardır. Özellikle sınır ihlallerinin sıklıkla yaşandığı ve bunun uluslararası toplumların da dikkatini çektiği ve dış gezilerde bu tür sorulara muhatap olunduğu da bir gerçektir. Bu olayın ülkemizde yaşanan Suriye kaynaklı ilk olay olmadığı da bir gerçektir.” denildi.

"ÖNLEMLER NELERDİR"

Keskin, Güler’in yazılı olarak cevaplaması için şu soruları yöneltti: “Ülkemizin güvenliğini tehdit edecek boyutta olumsuzlukların yaşandığı sınır ihlallerinin önlenmesi ve güvenliğin sağlanması amacıyla ne tür önlemler alınmıştır?

Alınmış ise bu önlemler nelerdir? Ülkemizde üretildiği tespit edilen bu denli büyük çaptaki mühimmatın tesadüfen ele geçirilmesi istihbarat zaafiyetinin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Reyhanlı’da 53 yurttaşımızın ölümüne yol açan ve en son el kaide terör örgütü tarafından yapıldığı kesinlik kazanan patlamanın, istihbarat zaafiyetinden kaynaklandığı ortadayken, bu yeni olay ciddi istihbarat zaafiyetinin hala yüksek düzeyde devam ettiğini göstermektedir.

İstihbarat zaafiyetini ortadan kaldırmaya yönelik ne tür çalışmalar yapılmıştır? Yapılan bu çalışmalar sizce yeterli midir? TIR’larla büyük çapta sevkiyatların yapılıyor olması, sınır kapılarının denetimsiz ve güvenli olmadığını ortaya koymuştur. Son olayın dışında şu ana kadar başka mühimmat yakalanmış mıdır? Yakalanmış ise bunların miktarları ve cinsleri nedir?

Bu ve benzeri olaylar nedeniyle kaç Suriye vatandaşı yakalanmış ve bunlarla ilgili ne tür işlemler yapılmıştır? Ele geçirilen roket başlıkları ile ilgili olarak yapılan ilk açıklamada başlıkların Suriye’ye gönderileceği açıklanmış idi. Şu ana kadar kaç kişi gözaltına alınmıştır? Ve bunların kaçı Suriye vatandaşıdır? Ve hangi terör örgütüne mensup oldukları tespit edilmiştir?” CİHAN

SURİYE DOSYASI : ‘Esad’ın tüm kimyasal silahları yok edeceğine inanmak saflık’


İsimleri açıklanmayan ABD’li üst düzey yetkililer, CNN’e verdikleri demeçte, Esed’in elinde büyük miktarda kimyasal silah tutacağına inandıklarını söyledi.

Bölgeden çelişkili bilgiler geldiğini belirten yetkililer, Esed’in kimyasal silahların hepsinden vazgeçmeye hazır olduğuna inanmanın ‘saflığın sınırlarını zorlamak’ olacağını söyledi. ABD yönetiminin Suriye’nin tüm kimyasal silahları yok edeceğinden emin olmak adına gizli istihbarat toplama çabasında olduğu öğrenildi. Çalışmaların bölgeden gelen çelişkili bilgiler üzerine yapıldığı iddia ediliyor. CNN’de yer alan habere göre, ABD’li yetkiller, istihbarat birimleri, Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı hatta Beyaz Saray’ın bölgeden gelen tüm bilgileri tekrar gözden geçirdiğini söyledi. Bir yetkili, “İstihbaratlar kesin değil ama güvenimizi sarsacak art arda gelen bazı bilgiler var. Tüm kimyasal silahlardan kurtulmaya hazır olunmadığı izlenimi uyandıran bazı şeyler yaptılar” ifadelerini kullandı.

Rejimin ellerindeki kimyasal silahların tümünü yok edeceğine ihtimal vermeyen yetkililer, Esed’in İsrail tehditine karşılık kendini korumak amacıyla elinde büyük miktarda kimyasal silah tutacağına inanıyor. Tüm silahların yok edileceğinden emin olmak isteyen ABD yönetiminin Suriye rejiminin gerçek niyetini anlamak amacıyla daha net bilgilere ulaşmaya çalıştığı iddia ediliyor. ABD’nin bölgeden topladığı istihbaratın çoğunluğunun uydu fotoğraflarından alındığı ifade ediliyor. Ancak yetkililer bölgeden başka ne şekilde istihbarat toplanıldığına dair bilgi vermekten kaçınıyor. Bu arada, geçtiğimiz hafta Foreign Policy dergisinde yer alan özel bir haberde, Esed rejiminin kimyasal silahların tümünün yok edilmesini engellemeye çabaladığı ifade edilmişti. Haberde rejimin, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne bağlı yetkililere bazı tesislerin barışçıl amaçlı kimyasal araştırma merkezlerine çevrilmesini teklif ederek yıkılmalarını engellemeye çalıştığı iddiaları yer almıştı.

SURİYE DOSYASI /// Suriye’de Bombalı Saldırı : 8 Ölü, 45 Yaralı


Suriye’nin Suveyda kentinde hava istihbarat şubesi yakınında meydana gelen patlamada çoğu istihbarat görevlisi 8 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı.

Suriye’nin güney kesimindeki Suveyda kentinde hava istihbarat şubesi yakınında bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu istihbarat şube müdürü, yardımcısı ve çoğu istihbarat görevlisi 8 kişinin öldüğü, 45 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Şam yönetimine yakınlığıyla bilinen Dampress internet sitesi, Dürzi nüfusun yoğunlukta olduğu Suveyda kenti merkezindeki İmran kavşağında, hava istihbarat binası yakınlarında bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu, istihbarat şube müdürü ve yardımcısı ile 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 45 kişinin de yaralandığını belirtti.

Öte yandan Suriye resmi haber ajansı SANA, bugün başkent Şam’ın Hicaz Meydanı’nda Hicaz Demiryolları Kurumu binasının girişinde meydana gelen patlamada ölenlerin sayısının 8’e, yaralananların sayısının ise 50’ye yükseldiğini kaydetti.

Suriye Genel Devrim Konseyi’nden (SRGC) yapılan açıklamada da başkentin Mezze, Maliki, Bab Tuma bölgeleri ile Bağdat Caddesi ve Cumhuriyet Sarayı yoluna havan toplarının düştüğü, söz konusu bölgelere çok sayıda ambulans sevk edildiği belirtildi.

Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı birliklerin kentin Seyyide Zeyneb bölgesinde rejim safında savaşan Ebu Fadıl Abbasi Tugayı’na bağlı milislerin bulunduğu binalara bombalı saldırılar düzenlediği ve çok sayıda milisi etkisiz hale getirdiği kaydedildi. – Şam

SURİYE DOSYASI : ABD istihbaratı Suriye’de gizlenmiş kimyasal silahlar olabileceğinden şüpheleniyor


ABD Suriye’nin elinde stoklanmış halde bulunan kimyasal silahları tamamen açığa çıkarmamış olabileceği yönünde istihbarat bilgilerine sahip bulunuyor.

Ria Novosti’nin aktardığı CNN televizyon kanalında yayınlanan ismi açıklanmayan kaynağın ifadelerinde “Suriye’nin daha önce de buna benzer şeyler yapmış olması Suriye’nin tüm kimyasal silahından kurtulmaya hazır olmadığını ileri sürmeye imkan sağlıyor” sözlerine yer verdi.

CNN’e göre, buna uygun rapor şu anda Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon tarafından inceleniyor. Bununla beraber televizyon kanalının görüştüğü ABD yönetimindeki kişiler raporun Suriye’nin kimyasal silah sakladığı konusunda nihai bir karara sahip olmadığını bildirdiler.

Geçen hafta bir açıklama yapan Kimyasal Silahların Yasalanma Örgütü müfettişleri Suriye’deki tüm askeri kimyasal silah stoklarının emin bir şekilde mühürlendiği ve ülkenin artık kimyasal silah üretme imkanını yitirdiğini belirtmişlerdi.

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!