GEZİ PARKI NOTLARI /// ESKİ MİT BAŞKANI MEHMET EYMÜR : Gezi’de Mossad ajanları görev aldı


MİT Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür A Haber’de yayınlanan programda canlı yayına katıldı.

Eymür Gezi olaylarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Eymür, ilk başlarda masum başlayan olayların farklı gruplar tarafından kullanıldığını ifade etti. Eymür olaylar sırasında Mossad ajanlarının da görev yaptığını iddia eti. Eymür “Burada yetişmiş İsrail’de askerlik yapmış insanlar ‘Gezi’de” görev aldı. Mossad ajanıydılar” diye konuştu.

YEŞİL’İN ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM

Mehmet Eymür Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yaşayıp yaşamadığına ilişkin soruya ise “Yaşadığını düşünmüyorum” cevabını verdi. Eymür Yeşil’in ortadan kaybolmasının ardından bir çalışma yaptıklarını ve yaşadığını tespit edemediklerini söyledi. Eymür, Yeşil’in oğlu ile email ile konuştuklarını yaşadığına inanmadığını kaydetti. Savcı Zekeriya Öz’ün kendisine yaşadığını söylediğini anlatan Eymür şunları söyledi:

Yeşil’in yaşadığını düşünmüyorum. Devletin verdiği görevleri yapmış bir adamın saklanacağını düşünmüyorum.

İSTİHBARAT : ABD istihbaratının Almanya faaliyetleri


Terörle mücadelede işkenceye varan tartışmalı yöntemler kullanan ABD güvenlik birimlerinin, Almanya’dan yürüttükleri faaliyetler tartışma yarattı.

NSA skandalı Avrupalı şirketlere yaradı

NSA’nın dinleme skandalı Avrupa’daki bilişim teknolojileri branşının yüzünü güldürdü. Tüketiciler Amerikan şirketlerinden uzaklaşırken Avrupalı IT şirketlerinin yükselişi sürüyor.

Almanya NSA’yı soruşturuyor

Alman NDR televizyonu ve Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesi, ABD istihbarat birimlerinin uluslararası terörle mücadele kapsamında önemli faaliyetlerini Almanya üzerinden organize ettiklerini öne sürdü.

NDR ve SZ’nin özel haberine göre, ABD güvenlik ve istihbarat teşkilatları, işkenceye varan yöntemlerin kullanıldığı sorgu merkezlerinin oluşturulması, adam kaçırma, insansız hava araçları operasyonlarının yürütülmesinde Almanya’daki üsleri ve birimlerini kullandı.

Habere göre ABD istihbarat birimleri, Almanya’daki havaalanlarında şüphelileri gözaltına aldı, mülteci başvurusunda bulunan bazı göçmenleri takip etti ve şüpheliler hakkında bilgi topladı. Bu bilgilerin daha sonra insansız hava araçları operasyonlarında hedef belirlemede önemli rol oynadığı belirtildi. Ayrıca, işkenceye varan sorgulama yöntemlerinin kullanıldığı bir cezaevinin, CIA’in Frankfurt’taki birimi tarafından yönlendirildiği de öne sürülen iddialar arasında. Ancak haberde, tüm bu faaliyetlerin ne zaman başladığı hakkında net bir bilgiye yer verilmedi.

Haberde ortaya atılan bir diğer önemli iddia ise Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) için çalışan ve şüphelilerin kaçırılıp sorgulandığı uçuşları organize eden bir firmanın, Almanya hükümetinden milyonlarca euroluk ihale aldığı oldu. Araştırmayı yapan gazeteciler, Amerikan ordusuyla Almanya’daki bazı yüksek okullar arasında bağlantılar bulduklarını öne sürdü ancak ayrıntı vermedi.

NDR ve SZ’nin özel haber dosyası, gazeteci John Goetz’in, ABD’li emekli istihbaratçılarla görüşmelerine dayandırılıyor. Goetz, Federal Meclis Denetleme Kurulu üyesi ve Yeşiller Partisi milletvekili Hans-Christian Ströbele’nin, NSA’in gizli belgelerini ifşa eden eski istihbarat çalışan Edward Snowden ile Moskova’da yaptığı görüşmeye de katılmıştı.

İSTİHBARAT : CIA finansal bilgileri topluyor


CIA milyonlarca Amerikalı’nın finansal ve kişisel bilgilerinde oluşan bir veritabanı oluşturuyor

Amerikan istihbarat teşkilatı CIA, milyonlarca Amerikalı’nın finansal ve kişisel bilgilerini kapsayan geniş kapsamlı bir uluslararası para transferleri veritabanı oluşturuyor.

Wall Street Journal gazetesine konuşan yetkililer, Western Union gibi ABD’den para transferi yapan şirketlerden bilgi toplayan programın, Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) neredeyse tüm Amerikalılar’ın bilgilerini toplamasını sağlayan Patriot Yasası kapsamında yürütüldüğünü söyledi. Finansal işlemlerin toplanması, NSA programı gibi gizli bir ulusal güvenlik mahkemesi olan Foreign Intelligence Surveillance Court’un (Yabancı İstihbarat Denetim Mahkemesi) yetkisiyle yapılıyor.

CIA‘in istihbarat toplarken Amerikalıları hedef alması yasak olsa da, yabancı istihbarat amacıyla ülke içinde de operasyonlar yürütebilir. Şu anki ve eski ABD yetkilileri, CIA programının, ABD’nin dünya genelinde terörist finansmanını takip yeteneğindeki açıkları gidermeyi hedeflediğini belirtti.

Program, teknolojinin, vatandaşlar ve teröristlerin faaliyetlerini küresel hâle getirmesinin yabancı ve yerel istihbarat arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmasının son örneği. CIA programı ayrıca NSA dışında ABD’deki diğer casusluk ajanslarının aynı yasal yetkiyi, finansal işlem detaylarını toplamak için kullanabildiğini de ortaya koyuyor.

/// DUYURU /// DERİN DEVLET DOSYASI : == ÇOK GİZLİ == TBMM SUSURLUK RAPORUNU ŞİMDİ BUR ADAN İNDİREBİLİRSİNİZ ///


“ÇOK GİZLİ“ TBMM SUSURLUK RAPORUNU BURADAN İNDİREBİLİRSİNİZ.

***

DOSYA BÜYÜKLÜĞÜ : 410 MB

SİTEDE 5 GÜN BOYUNCA TUTULACAK, SÜRE SONUNDA OTOMATİK OLARAK SİLİNECEKTİR.

BU NEDENLE RAPORU OKUMAK İSTEYENLER LÜTFEN ACELE ETSİN !

ARAŞTIRMA DOSYASI /// Değişmeyen Gelenek : Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye Ziyareti


Azerbaycan’da 9 Ekim 2013 tarihinde yapılan seçimlerde yüzde 84,5 oy alarak üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev, önceki seçimlerden sonra olduğu gibi 11 Kasım tarihinde ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirmiştir. Aliyev, Türkiye ziyaretinde devletin üst düzey yetkilileriyle görüşmüş, çeşitli ziyaretlerde bulunmuş, Türkiye -Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin üçüncü toplantısı yapılmış ve çeşitli alanlarda iki ülke arasında antlaşmalar imzalanmıştır. Aliyev’e Türkiye ziyaretinde Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Abid Şerifov, İçişleri Bakanı Remil Usubov, Haberleşme Bakanı Ali Abbasov, Enerji Bakanı Natig Aliyev, Ulaştırma Bakanı Ziya Memmedov ve Ekonomi Bakanı Şahin Mustafayev gibi üst düzey siyasiler eşlik etmiştir.

“Bir Millet, İki Devlet” – “Bir Ziyaret, İki Nişan”

İlham Aliyev’in Ankara programı, ilk olarak Çankaya Köşkü’nde 12 Kasım 2013 Salı günü düzenlenen nişan tevcih töreni ile başlamıştır. Törende, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Aliyev’e iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yaptığı katkılardan Türkiye’nin en yüksek nişanı olan “Devlet Nişanı”nı, İlham Aliyev de Gül’e Azerbaycan’ın en yüksek nişanı “Haydar Aliyev Nişanı”nı tevcih etmiştir. Türkiye’de son dönemde üzerindeki T.C ibaresinin kaldırılmasıyla ilgili tartışmalarla gündeme gelen Devlet Nişanı’nın yeni halinin ikinci sahibi böylece Norveç Kralı 5. Harald’dan sonra İlham Aliyev olmuştur. Haydar Aliyev Nişanı’nın Gül’e verilmesinin nedenlerine bakıldığında, nişanın verilmesi benzer şekilde Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin geliştirilmesindeki hususi hizmetlerinden dolayı Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası’nın 109. maddesinin 23. bendi doğrultusunda Cumhurbaşkanı Aliyev’in serencamı (genelgesi) ile gerçekleştirilmiştir. İki ülkenin cumhurbaşkanlarının ülkelerinin en yüksek nişanlarını birbirlerine tevcihi ziyarete verilen önemi ve Türkiye – Azerbaycan ilişkilerinin iki taraf açısından ne denli önemsendiğini göstermesi bakımından manidardır. İki cumhurbaşkanı da törende yaptıkları konuşmayla kardeşlik bağlarının ve ilişkilerin geliştirilesinin altını çizmiştir. Konuşmalarda, bir millet iki devlet olarak tanımlanan Azerbaycan ve Türkiye arasındaki siyasi, ticari, bilimsel, ulaşım ve enerji alanlarındaki işbirliği öne çıkan noktalar arasında yer almıştır.

Çankaya Köşkü’nden sonra İlham Aliyev, Anıtkabir’i ziyaret etmiş ve Abdullah Gül ile birlikte Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TAI-TUSAŞ) tesislerini ziyaret etmiştir. Cumhurbaşkanı Aliyevi saat 17.00’de de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek ile basına kapalı bir toplantıda bir araya gelmiştir. 12 Kasım akşamında da Çankaya Köşkü’nde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev onuruna verilen yemekte iki ülkeden üst düzey birçok yetkili, diplomatik misyon temsilcisi ve iş adamları bir araya gelmiştir. Ayrıca, Türkiye ziyaretinde İlham Aliyev, Ankara’da Haydar Aliyev Parkı’na gitmiştir.

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği

13 Kasım 2013 tarihinde ise Türkiye ve Azerbaycanlı yetkililerin katıldığı Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı gerçekleştirilmiştir. Toplantıdan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ortak bir basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını cevaplamıştır. Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Aliyev, ilk yurtdışı ziyaretinin Türkiye’ye yapılmasının bir gelenek olduğunu söylemiş, Türkiye ile Azerbaycan’ı dünya üzerinde birbirine en yakın ülkeler olarak tarif etmiştir.[1]

Basın açıklamasında, enerji ve ticaret alanında önemli açıklamalara imza atılmıştır. Bakü-Tiflis-Erzurum ve Bakü-Tiflis-Ceyhan projelerinden sonra Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) hayata geçirilmesinin enerji alanında iki ülkeye faydaları belirtilmiştir. Bilindiği gibi, TANAP cumhuriyet tarihinde Türkiye’de yapılan en büyük yabancı yatırım özelliğini taşımaktadır. TANAP’ın hayata geçirilmesiyle enerji koridoruyla Türkiye’nin stratejik değerini artıracağı gibi, Rusya ve İran’a olan gaz bağımlılığını bir nebze olsun azaltacaktır. Buna ek olarak, basın toplantısında Iğdır-Nahçıvan arasındaki doğalgaz transferi gündeme gelmiştir.

Ticari ilişkilere bakıldığında, şu anda 4,2 milyar dolar olan ticaret hacminin 2020 yılında 15 milyar dolar olmasının hedeflendiği toplantıda ifade edilmiştir. Son dönemde, özellikle Azerbaycan ekonomisinin hızlı gelişimi, iş adamlarına vize sağlanacağı ile ilgili açıklamalar göz önüne alındığında bu durum gerçekleştirilmesi olası bir hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. 3. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısında Azerbaycan’da çalışan Türk işçilerden alınan 1.270 dolarlık harç da 50 dolara indirilmiştir.

Öte yandan, ulaşım alanında da Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin gelecek yıl bitirileceği söylenmiş ve Iğdır-Nahçıvan arasında da bir demiryolunun inşası hakkında görüşmeler de yapılmıştır.

İki ülke arasında sıkça gündeme gelen vize konusu hakkında ise Başbakan Erdoğan, “Gerek akademisyenler gerek öğrenciler noktasında iş adamları noktasında bu noktada yani taraflara sıkıntı vermeyecek şekilde bunun Ekonomi Bakanları tarafından değerlendirilmesinin yapılması, planlama yapılarak şöyle ilk adımları bu şekilde atmış olacağız[2]” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

“21. Yüzyıl Türk Dünyasının Yüzyılı Olacak”

İlham Aliyev, hem Çankaya Köşkü’nde onuruna verilen yemekte hem de Başbakan Erdoğan ile yaptığı basın toplantısında “21. yüzyıl Türk dünyasının asrı olacak” diyerek 90’lı yılların başında Turgut Özal’ın ifade ettiğine benzer bir cümle kullanmıştır. Bu açıklamanın yapıldığı dönemlerde oluşturulan Türkiye’nin Orta Asya’ya yönelik politikaları, gerek uluslararası diğer aktörlerin tutumları gerek Türkiye’nin bu projelerin gerçekleştirilmesi için ayırdığı bütçenin yeterli olmaması gerekse de Türk cumhuriyetlerinin yeni kurulması ve gerekli yapının hazır olmaması nedeniyle başarılı olamamıştır.

Enerji potansiyelini akılcı bir siyasetle sentezleyen Azerbaycan, son yıllarda bölgesinde gücünü ve önemini giderek artırmaktadır. Dolayısıyla, Aliyev’in bu açıklaması Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın dünya jeopolitiğinde giderek önem kazanan Türk dili konuşan ülkelerin işbirliğinin artırılması noktasında ifade edilmiş ve Türkiye ile Azerbaycan’ın Türk coğrafyasındaki bağların sıklaştırılması inisiyatif almasına yönelik bir açıklamadır. Azerbaycan, son yıllarda Türk dünyasıyla alakalı birçok toplantıya ev sahipliği yaparak, ilişkilerin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Türkiye’ye bakıldığında da bölgeyle tarihi, kültürel açılardan yakın olduğu görülmekte; ama Türkiye’nin dış politika gündeminin ana maddeleri arasında Türk dünyasının maalesef yer bulamadığı görülmektedir.

Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikası: “Çığırından Çıkmak” mı? “Çığır Açmak” mı?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İlham Aliyev’in Ankara ziyaretinin devam ettiği sırada yaptığı açıklamalarda Türkiye – Azerbaycan – Ermenistan üçgenindeki ilişkilere değinmiştir. Davutoğlu, bir televizyon kanalında “Ermenistan’ın bizlere olan güvensizliğini aşmak da gerekiyor ama aynı şekilde Azerbaycan’ın haklı taleplerini de hiçbir şekilde gözardı etmeden, topraklarının yüzde 20’si işgal altında olan bir toplumun beklentilerini gözardı etmeden yeni çığır açmak lazım[3]” diye konuşmuştur. Davutoğlu, bir taraftan Azerbaycan’ın haklılığını dile getirirken öte yandan yeni dönem vurgusu yaparak Ermenistan ile ikinci bir yakınlaşma sürecinin sinyallerini vermiştir. 2009 yılındaki Ermenistan’la normalleşme politikasındaki başarısızlık, Suriye başta olmak üzere çeşitli bölgelerde beklenenin gerçekleşmesi tabiri caizse Türkiye’nin izlediği dış politikanın “çığırından çıkması” Davutoğlu’nun açmak istediği “yeni çığırın” ne olduğu noktasında yine bazı kuşkular doğurmaktadır.

Görüldüğü kadarıyla, sözde soykırım iddialarının yüzüncü yılı 2015 yaklaşırken, Türkiye Ermenistan’a karşı ılımlı bir politika izleyerek süreci zararsız atlatmayı hesap etse de bu kısa vadede çok mümkün gözükmemektedir. Ermenistan’daki Türkiye ve Azerbaycan algısı nasıl ve ne seviyede olduğu daha birkaç gün önce Ermenistan askerlerinin üzerinde Türk ve Azerbaycan bayrağı bulunan tuğlaları kırdığı video görüntüleriyle bir kez daha iki ülke kamuoyunda net olarak anlaşılmıştır. Dolayısıyla, Ermenistan’daki Türk algısının değişmediği ve son yıllarda 2015’e yaklaşık yüz yıldır hazırlanan Ermeni diasporasının ve Ermenistan’ın devlet olarak bundan vazgeçeceği çok mümkün değildir. Bu bağlamda, Ermenistan’la yakınlaşma politikasından ziyade iki ülkenin de yurtdışındaki diasporalarının harekete geçirilmesi daha etkin bir yöntem olacaktır. Bu noktada İlham Aliyev tarafından gündeme getirilen “Tek milletin iki diasporası olmaz” sözü doğrultusunda çalışmalara hız verilmesi gerektiği aşikardır.

Değerlendirme

Basın toplantısında iki ülke tarafından genel olarak hızla daha da iyiye doğru giden gelişmelerin bir ifadesi olan basın açıklamasında iki ülke açısında önemli açıklamalar yapılmıştır. İki ülke arasındaki vize uygulamasıyla ilgili iyimser açıklamalar, birçok alanda yapılan görüşmeler ve anlaşmalar sonucu iki ülke arasındaki bağların zenginleştirilmesine hizmet eden bir ziyaret gerçekleştirilmiştir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarda Türkiye’nin Karabağ konusunda Ermenistan’a olan desteğinin altı çizilmiş, Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından yapılan açıklamada da Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğu ifade edilmiş; fakat Ermenistan’ın Türkiye’ye olan güvensizliğinin ne şekilde alacağı soru işaretlerine davetiye çıkarmıştır. Geçmişte, “futbol diplomasisi” ile başlayan süreçte Ermenistan’ın isteksizliği nedeniyle sonuç alınamamış ve Azerbaycan ile olan ilişkiler zarar görmüştür. Aynı hatanın gerçekleştirilmemesi açısından, Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki dış politikasında şu ana kadar somut bir sonuç alınamayan “sıfır sorun anlayışının” gözden geçirilmesi ve dış politika tercihlerin teorik çerçevelere bağlı değil reel politiğe ve tarihi olgulara uygun şekilde yapılması gerekliliği karşımıza çıkmaktadır.

PROGRAM TAVSİYESİ : K-Lite Codec Pack 10.1.5 (Full)


[​IMG]

K-Lite Codec Pack 10.1.5 (Full) yayınlandı.

Yenilikler:

– Versiyon 1.7.0.203 için MPC-HC güncellemesi
– LAV Filtreleri güncellemesi 0.59.1-26-g73db2ec
– Codec sürümü 5.7.4 Ayar aracı güncellendi.
– NVIDIA Optimus Geliştirilmiş algılama
– Geliştirilmiş HEVC çözme performansı

Buradan ulaşabilirsiniz.

HACKER DOSYASI : EMNİYETTEN HACKER OPERASYONU !


Müdürlüğümüzce yürütülen soruşturma kapsamında; “TCK Md. 220 – Kanunun Suç Saydığı Fiilleri İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, TCK Md. 243- Bilişim Sistemlerine Hukuka Aykırı Olarak Girmek; TCK Md. 244 – Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme Veya Değiştirme, TCK Md. 245 – Başkasına Ait Banka Veya Kredi Kartını Her Surette Olursa Olsun Ele Geçirme Ve Kart Sahibinin Rızası Bulunmaksızın Kullanma” suçlarıyla ilgili olarak,

İstanbul ilinde kredi kart bilgileriyle alışveriş yapılan ve özellikle çiçek siparişi alan şirketlerin web siteleri ile sunucularına, internet aracılığı açıklarından faydalanarak uzaktan erişim sağlayan, kredi kart bilgilerini ele geçirerek örgüt üyeleri arasında paylaşan, ele geçirilen kart bilgileriyle yurtdışı ve yurtiçi kaynaklı harcamalar yapan bir Hacker grubunun varlığı tespit edilmiştir.

Hacker grubunun sadece 18 kişinin kredi kart bilgisiyle yaklaşık 30.000 TL zarar verdiği tespit edilmiş, zararın önlenmesi ve grubun deşifresine yönelik yapılan yaklaşık 7 ay süren çalışmalar sonucunda; 12/11/2013 tarihinde İstanbul ve Nevşehir illerinde 6 ayrı adreste gerçekleştirilen eş zamanlı operasyon kapsamında, 2 şüpheli, adreslerinde arama ve el koyma işlemi sonucunda yakalanarak gözaltına alınmış, 3 şüpheli ise “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla gözaltına alınmadan adreslerinde arama ile incelenmek üzere dijital materyallere el koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.

Ele Geçirilen Malzemeler:

– Laptop : 5 Adet
– Tablet Bilgisayar : 1 Adet
– Cep Telefonu : 4 Adet
– Flash Bellek : 3 Adet
– Harddisk : 8 Adet

Hacker grubu yöneticilerinin el konulan dijital materyallerinde yapılan incelemede,

– 311 kişiye ait kullanıma hazır kredi kart bilgisi,
– Çiçek siparişi alan 3 şirketin veritabanı bilgileri,
– Kamu kurumlarına ait web sitelerinin açıklarına yönelik bilgiler tespit edilmiştir.

Gözaltına alınan 18 yaşından büyük 2 şüpheli, 15/11/2013 günü İstanbul Adliyesine sevk edilecektir. Operasyon sonucu yaklaşık 500.000,00 TL’lik zarar önlenmiştir.

TEKNOLOJİ : TTNET İzinsiz İzleme Ve Raporlama Yapıyor


Öncelikle TR-069 protokolünün hemen hemen bütün sağlayıcılar da kullanıldığını biliyoruz. Fakat bu protokol tamamen kullanıcıların modem panelleri üzerinden kontrol edilebiliyor kapatılabiliyor. Temel olarak modem üzerinde bir takım erişimler sağlayan bu protokol vasıtasıyla modemin bağlantı durumu, firmware bilgilerinin güncel olup olmadığı, uzaktan firmware yükleme, yapılandırmaları sıfırlama gibi bir takım özelliklere sahip. Fakat ülkemizde durum biraz farklı çünkü bu bölüm kullanıcılardan saklanmaya çalışılıyor fakat biz ne yapıyoruz kapatıyoruz

Gizlilik ve hız açısından yapılması gereken bu protokolün kapatılmasıdır.

TR-069 protokolü ile neler yapabilirler ?

  • Servis etkinleştirme ve ayarlarını değiştirme.
  • Sıfır ayar – ya da tek tuşla ayar hizmeti verebilmek için servisin ilk ayarlarının yapılması.
  • Servisin tekrar kurulması (cihaz fabrika ayarlarına döndükten sonra)
  • Müşteriye Uzaktan Destek
  • Cihazın durumunun ve fonksiyonelliğinin teyit edilmesi
  • Elle tekrar ayarlama
  • Firmware ve Ayar Yönetimi
  • Firmware güncelleme, sürüm düşürme
  • Ayar yedekleme, geri getirme
  • İnceleme ve İzleme
  • Başarım (TR-143) ve bağlantı testleri
  • Parametre değerini öğrenme
  • Günlük dosyası elde etme

Kendi modemim üzerinden örnek verecek olursam, Airties modemlerde Yönetim bölümünde gizlenmiş olarak TR-069 bölümü bulunuyor. Bu bölümü açtığınız taktirde sayfaya erişemiyorsunuz. Özellikle son firmware sürümüne sahip ve TTNET tarafından kullanıcılara verilen modemlerde bu bölüm kapalı. Normal olarak bu bölümün var olduğunu dahi göremiyorsunuz. Yani Yönetim altında bu bölümü görmezseniz şaşırmayın.

Fakat eski firmware sürümlerine sahip Airties modemlerde bu panele ulaşabiliyorsunuz. Zaten bu protokol desteği eski modemlerin hiç birinde hemen hemen bulunmuyor. Fakat TTNET bir takım raporlamalar alması için bu protokole ihtiyaç duyarak Airties modemlerde kullanmaya karar verdi.

Telnet üzerinden modeme root olarak ulaştığım da kullanılan sistemin BusyBox v1.14.1 olduğunu görebiliyoruz. Aslında bir nevi modemin içinde özelleştirilmiş BusyBox sürümü mevcut.

help komutunu verdiğimiz de modem üzerinde izin verilen komutları görebiliyorsunuz. Bu bizim için önemli. Burada gözükmese de wget’in çalışması güzel bir haber. Bazı modemlerle wget kapalı olabilir.

ps komutuyla modem üzerinde çalışan process’lerde göründüğü üzere Agent adında bir işlem çalışmıyor. Ben bir takım işlemlerle bu protokolü modemde kapattım. TR-069 aktif olan modemlerde agent adıyla birden fazla process çalışıyor. Her ne kadar kill process yapsanız da bir süre sonra tekrar aktif oluyor onun için boşuna sonlandırma işlemini denemeyin.

Bu protokolü kapatmanızı teker teker anlatamam çünkü her modem üzerinde farklı işlemler gerekebilir. Fakat ipucu vermek gerekirse eski firmware sürümlerini indirin bunları decompiler vasıtasıyla ayıklayın içerisinde bulunan TR-069 bölümünü modem üzerine çekmeniz gerekiyor. Yada eski firmware’leri yüklemeyi deneyerek bu bölümü arayın. Bunun dışında konu biraz firmware düzenleme işine giriyor oda teknik bir iş.

Açıkçası TTNET bunu kullanıcıların görüşüne bırakmalıdır. Mesela ben sistemimin raporlanmasını istemiyorum. TR-069 kapatırsanız hız artışını anlayacaksınız. Raporlamalar anladığım kadarıyla anlık sürekli yapılıyor. Fakat kota üzerinde bir etkisi yok.

TEKNOLOJİ : Windows XP Desteği Sona Eriyor Kriz Kapıda !


Bildiğiniz üzere Nisan 2014’te XP desteği sona erecek ve bu tarihten itibaren XP için hiçbir güvenlik güncelleştirmesi ve işletim sistemi desteği verilmiyor olacak. Peki ama bankacılık sektörü buna hazır mı? Microsoft Hindistan ekibi, yayınladığı bir bültenle birlikte ülkede toplam 34.000 banka şubesinde hala Windows XP işletim sisteminin kullanıldığını açıklayarak bu alanda oluşabilecek sorunlara dikkat çekti.

Bildiğiniz üzere Nisan 2014’te XP desteği sona erecek ve bu tarihten itibaren XP için hiçbir güvenlik güncelleştirmesi ve işletim sistemi desteği verilmiyor olacak. Peki ama bankacılık sektörü buna hazır mı? Microsoft Hindistan ekibi, yayınladığı bir bültenle birlikte ülkede toplam 34.000 banka şubesinde hala Windows XP işletim sisteminin kullanıldığını açıklayarak bu alanda oluşabilecek sorunlara dikkat çekti.

Microsoft’un yayınladığı bültende, Ascentius Consulting adlı danışmanlık firmasının yaptığı bir çalışmaya yer veriliyor. Bu çalışma sonucunda Hindistan’daki bankacılık sektöründe XP penetrasyonunun %40’ın üzerinde olduğu saptanmış. Ülkedeki 34.000’i aşkın banka şubesinde hala Windows XP kullanıldığının tespit edildiği bu rapor, önümüzdeki 5 ay içinde hızlı bir geçiş sağlanmazsa Hindistan’daki bankaları zor günlerin bekleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Raporda söz konusu XP işletim sistemlerinin hangi bilgisayarlarda kullanıldığına net olarak yer verilmese de, müşteri temsilcilerinin PC’lerinden vezne ve gişe operasyonlarına, ATM’lerden banka sunucularına dek pek çok bilgisayar ve donanımda XP kullanıldığı söyleniyor. Hindistan’da hiçbir güncelleme yapılmaması durumunda Nisan ayından itibaren her gün işgücü kaybının 150 milyon $ seviyesine ulaşabileceği söyleniyor.

Alsında benzer bir durumun aynı ölçekte olmasa da Türkiye’de de yaşandığı ve özellikle pek çok ATM cihazında hala baz işletim sistemi olarak XP kullanıldığı görülmekte. Microsoft Türkiye ekibiyle yaptığımız bir basın buluşmasında Microsoft yetkilileri de aynı konuya dikkat çekmişlerdi. Bu ATM makineleri her ne kadar doğrudan internete bağlı olmasalar da, XP’ye bağlı kararlılık sorunları bu cihazları da etkileyebilmekte. Analistler, binlerce cihazın bir an önce güncellenmesi gerektiği görüşünde.

YERLİ BASIN : Erdoğan-Barzani Hattı III


erdogan-barzani-ile-amedde-gorusecek-89048n.jpg?itok=Yg167qPK

Milliyet: Nihat Ali Özcan: Barzani ile İlişkilerin Vaat ettikleri

Başbakan Erdoğan, Barzani’yi Diyarbakır’da ağırlayarak bir yandan karşılıklı bağımlılığı tescil ederken, öte yandan da onun şahsında Kürtlerin “kalbini ve beynini” kazanmayı umut ediyor. BDP’yi ise köşeye sıkıştırıyor. Diyarbakır’ın seçilmesi aynı zamanda Bağdat’a ve ABD’ye de birer mesaj. Onların kaygılarını anladığını, Kürt Bölgesel yönetimi liderini başkentten uzak bir şehirde ağırlayarak, Bağdat’la eşit statü vermediğini gösteriyor. Barzani’nin iki günlük ziyareti bazıları için heyecan verici olmakla birlikte, ne yazık ki iç ve dış sorunlar tek bir hamle ile çözülemeyecek kadar karmaşık. Devamı…

Radikal: Fehim Taştekin: Barzani’nin Rojava Açmazı

Mezopotamya denkleminde Kürtlere karşılık gelen hep ‘Kürt kartı’ idi. Bu ifade artık ‘Kürt oyunu’na terfi ediyor. Başkalarının denkleminde unsur olmaktan kendi evinde aktör olmaya evrilen bir süreç. Mesut Barzani Irak’ta ‘Kürdistan’ı anayasal çerçeveye kavuşturan lider olarak tarihe geçecek. PYD liderliğindeki Suriyeli Kürtler de Öcalan posterleriyle farklı bir yoldan aynı istikamette yürüyor. Ne var ki iki ulusal Kürt figürün dayanakları ve ittifak ilişkileri gerilimi şekillendiriyor. Ayrışma Barzani’nin 16-17 Kasım’daki tarihi Diyarbakır ziyaretine de yansıyor. Devamı…

Yeni Şafak: Ali Bayramoğlu: Öcalan’a Karşı Barzani mi?

Rojava’daki gelişmeler de dikkate alınarak AK Parti Öcalan’ın karşısına Barzani’yi mi sürmek istiyor? Ya da Kürt siyasi alanı içinde Davutoğlu politikalarını uygun olarak etkin bir aktör olma hamlesi mi yapıyor? BDP’lilerin ve Kandil’in ‘AK Parti’nin kendi Kürt alanını ve Kürtlerini oluşturmak’ olarak adlandırdıkları hamleye mi girişiyor? İşi yokuşa sürecek bu arayışlar mümkün olmakla birlikte kanımız hala gerek AK Parti gerek Kürt hareketi için ana eksenin Türkiye’deki ‘barış süreci’ olduğudur. Devamı…

Zaman: İhsan Dağı: Kürt Siyasetinin Yükselişi ve …

Öcalan ise cezaevinde ama Türk hükümetiyle bir süreç yönetiyor ve Suriye’deki örgütü PYD, devlet olmanın eşiğinde… Kürt siyaseti altın çağını yaşıyor. Özellikle Barzani, mevcut konumlarının ne kadar değerli olduğunun farkında. Temel önceliği Irak Kürdistan’ındaki kazanımlarını pekiştirmek. Onca yıllık mücadeleden sonra gerçekçi, ayakları yere basıyor. Ne Suriye, ne Türkiye ne de İran Kürtlerinin sorunlarıyla uğraşmak niyetinde. Diğer Kürtler yüzünden bölgesel aktörlerle daha fazla sıkıntı yaşamak istemiyor. Barzani’nin istediği barış; çünkü başka türlü içeride başlattığı inşa sürecinin başarılı olması mümkün değil. Barzani’nin, hele yeni statüsüyle bütün Kürtler arasında bir saygınlık ve etkisinin olduğu doğru. Devamı…

Star: İbrahim Kiras: Barzani’den Ne Alıyoruz,Barzani’ye Ne Veriyoruz?

Devamı…

Hürriyet: Mehmet Y. Yılmaz: Diyarbakır’da Balayı

Devamı…

(15 Kasım 2013)

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

Derin İstihbarat

strateji, güvenlik, araştırma, istihbarat, komplo teorileri, mizah, teknoloji, mk ultra, nwo

İSTİHBARAT

Şifresiz Yayın!